Abstract
Tuna nehri Paleolitik Dönem kültürlerinden başlayarak birçok toplum ve devlete ev sahipliği yapmıştır. Tuna havzasında yaşayan devletlerin yaşam kaynağı olan Tuna nehri, devletlerin büyümesi ve yayılması ile daha stratejik hale gelmiş ve bu topraklarda var oluşun anahtarı durumuna gelmiştir. Ortaçağ’da sadece içme suyu ve tarımsal sulamada kullanılan Tuna zamanla ticaretin ana aracı durumuna gelmiştir. Tuna üzerinden at arabalarıyla kıyıdan yedeklenerek yapılan taşımadan başlayarak, yerini modern teknelere bırakmıştır. Suyolundaki hakimiyetin paylaşılması süreci Tuna’nın yönetilmesinde temel hedef olmuştur. Tuna’da seyrüseferin yönetilmesi sürecini dört dönem halinde değerlendirmek mümkündür. Birinci dönem, 1792 ve öncesinden başlayan ikili anlaşmalar dönemi; ikinci dönem, 1856 Paris Barış Konferansı ile başlayıp 1920 Birinci Dünya Savaşı arası devam eden, kısa süreli olarak planlanan fakat defalarca görev süresi uzatılan komisyon dönemi; üçüncü dönem, 1920’den İkinci Dünya Savaşına kadar devam eden Tuna Nehri’nin uluslararasılaştırılması çabaları; dördüncü dönem ise Tuna’nın uluslararasılaştırılması sürecidir. Ancak yüzyıllardır seyrüseferin yönetilmesi için anlaşan Tuna devletlerinin gemi kaynaklı kirliğin önlenmesi, kontrol altına alınması ve bertarafına ilişkin antant kaldığı bir hukuksal doküman bulunmamaktadır.
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have
Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.