Türkiye, Güney Kore ve Japonya'da Dershanecilik Sisteminin İncelenmesi

Abstract

Ozel ders ve dershanecilik, basta Guney Kore, Hong Kong, Japonya ve Tayvan gibi Uzakdogu ulkeleri olmak uzere bircok ulkede yaygin olarak kullanilan ve “golge egitim” sistemi olarak tabir edilen bir egitim sektorudur. Universiteye girisin merkezi sinavlarla yapildigi ulkelerde ozel ders veren kurumlar oldukca yaygin bir sekilde faaliyet gostermektedir. Bu arastirmanin amaci PISA ve diger sinavlarda basarili bir grafik cizen Guney Kore ile dershanecilik acisindan benzer bir profil gosteren Japonya’nin dershanecilik konusundaki deneyimlerini analiz etmektir. Guney Kore’de dershanecilik sistemlerinin yaygin olmasi ogrenci basarisizliginin ya da sistem basarisizliginin oldugunu gostermemektedir. Bu durum Turkiye’de oldugundan farkli sekillerde Guney Kore’de kendini gostermektedir. Yapilan arastirmalarda Guney Kore’nin uluslararasi sinavlardaki basarilarinin iyi finanse edilen ve yuksek kalitedeki devlet okullarina ve aileler tarafindan onemli derecede payin ayrildigi ozel ders ve dershanecilik sektorune dayandirildigi gorulmektedir. Japonya’da ise egitim sistemi II. Dunya Savasi’ndan sonra buyuk olcude yenilige ugramistir. Japonya toplam butcesinin %12,7’sini egitime ayirmaktadir. 1947 yilinda kabul edilen Temel Egitim Kanunu, anayasanin ozune uygun olarak herkes icin egitimde firsat esitligine dayali bicimde daha ayrintili ortaya koymaktadir. Egitim Bakanliginin butcesi egitimi gelistirme, bilim ve teknoloji, spor ve kultur ile egitimsel olanaklari iyilestirme, personel giderleri ve vakif okullarini subvanse etme ile burs programlari olmak uzere bircok alandaki calismalara kaynaklik teskil etmektedir. Universiteler basvuranlarin tamamini alacak kapasitede olmasina karsin, 10 milyon ogrenci ‘Juku’ adi verilen dershanelere devam etmektedir. Bu ulkede ilkokul duzeyinde ozel ders alma orani 1985 yilinda %16,5 iken 2007 yilinda bu oran %25,9’a yukselmis; ortaokul duzeyindeyse %44,5’ten %53,5’e yukselmistir. Ulkemizde ortaogretimde okullasma oranlarinin her gecen yil artmasi ve yuksekogretimin, hayat standartlari ve refah duzeyi yuksek bir gelecek icin vazgecilmez olarak algilanmasi, yuksekogretime olan talebi ust seviyelerde tutmustur. Mevcut yuksekogretim kurumlarinin giderek artan yuksekogretim talebini karsilayamayacak durumda olmasi ise ortaogretimde agir rekabet sartlarina dayali bir egitim olgusu ortaya cikarmistir. Boylece sinavla ogrenci alan kaliteli ortaogretim kurumlarina olan ragbet daha da artmistir. Bu ise yuksekogretime geciste yasanan rekabet olgusunu giderek ilkogretim duzeyine indirmistir.