Abstract
Topyekûn Savaş kavramının doğuşu Napolyon Savaşları’na dayandırılsa da literatürde yerini alması I. Dünya Savaşı sonrasına denk düşmektedir. Carl von Clausewitz ve General Eric Ludendorff açısından topyekûn savaş kavramı -“topyekün” olma niteliğini korumakla birlikte- bazı temel noktalarda farklılaşmaktadır. Savaşın siyasetin parçası olması yahut siyaset üstü kabul edilerek bütün unsurların savaş adına harekete geçirilmesi Clausewitz’in “mutlak savaş”ı ile Ludendorff’un “topyekûn savaş”ı arasındaki temel farkı ortaya koymaktadır. Bu makalede de Türkiye’nin kuruluş sürecinde girilen Millî Mücadele’nin sınırlarının Clausewitz ve Ludendorff’un savaş stratejisi tanımlamalarından hangisine göre çizildiği üzerine bir değerlendirme yapılmaya çalışılmıştır. Bu noktada liderlerin tutumları, yasal düzenlemeler ve halkın kitleler halinde seferber edilmesi açısından girişilen mücadelenin topyekûn niteliği aşikardır. Ancak bu topyekûnluk hali askeri diktatörlük boyutuna taşınmamıştır. Zaten Millî Mücadele’nin kendine has yönü, Clausewitz ve Ludendorff’un savaşın doğasına ilişkin açıklamalarının birlikte izlenebilmesidir.
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have
Similar Papers
Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.