Abstract

İnsanlık tarihi kadar eski olan çeviri etkinliği, farklı dillere ve kültürlere ait olan insanlar arasında iletişimi sağlarken aynı zamanda hem erek dili geliştirmiş hem de kültürel aktarımı gerçekleştirmiştir. Erek kitle çeviriler aracılığıyla farklı bir kültürü tanıma imkanına sahip olduğu kadar dünyaya farklı bakış açılarından bakmayı öğrenir. Okurlar ayrıca farklı dil ve üslup şekilleri ile tanışır. Böylece erek kitle kendi dilini ve kültürünü sorgulayarak her anlamda ufkunu genişletir.
 Çeviribilimde 80li yıllarda kültürel paradigmanın (cultural turn) Basnett ve Lefevere tarafından tartışmaya açılmasıyla gerçekleşen dönüşüm ile birlikte çeviribilimde yalnızca kültürlerarası (interkulturell) bakış açısı değil aynı zamanda çevirinin sosyal ve toplumsal bir olgu olduğu gündeme gelmeye başlamıştır. 90’lı yıllarda kültür odaklı yaklaşımların ve çalışmaların yapılmaya başlandığı görülmektedir. Ancak kültürlerarası (interkulturell), çok kültürlülük (multikulturell) ve transkültürel (transkulturell) kavramlarının sosyolojik tartışması bu olguların izdüşümlerinin çeviride de görülmesi ile birlikte çeviriye farklı bir boyut kazandırıp kazandırmadığının araştırılması konusunu gündeme getirmektedir. Bu çalışma Almanca ve Türkçe dil çifti üzerinden çevirinin kültürel boyutunu ele almaya amaçlamaktadır. Ayrıca çeviride transkültürel bakış açısının kazanımlarının neler olabileceği irdelenecektir.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call