Abstract
Doğal dillerde sözlüksel muğlaklığın iki türü bulunmaktadır. Birincisi, farklı anlamların birbirleriyle ilişkili olmadığı eşadlılık durumu, ikincisi ise farklı anlamların ilişkili olduğu çok anlamlılık durumudur. Kelimelerin farklı anlamları arasındaki ilişkiler anlam kavramına nasıl yaklaşmamız gerektiği konusunda belirleyici bir rol oynamaktadır. Doğal dillerdeki çok anlamlılık olgusu biçimsel ve bilişsel anlambilim geleneklerinin arasındaki karşıtlıkta önemli bir rol oynamaktadır. Biçimsel anlambilim, mantık ve bilgisayar biliminin de yardımıyla, anlamı öznel deneyimlerden olabildiğince ayırarak modellerken, bilişsel anlambilim ise dilsel anlamın deneyimlerimizle bir bütün oluşturduğunu iddia etmektedir. Bilişsel anlambilim dilsel ifadeleri anlamlandırma sürecinin arkasındaki mekanizmayı, diğer bir ifadeyle, yaşam formunun dilsel anlama katkısını ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Dilsel anlam, biçimsel bir şekilde, deneyimlerimizden, kavramsal derinliklerimizden, bilişsel süreçlerimizin bütününden bağımsız olarak incelenebilir mi? Bilişsel anlambilimciler bu soruya çok anlamlılık üzerinden cevap vermektedirler: Bilişsel anlambilimcilere göre, çok anlamlılık, deneyimlerimiz ile dilsel anlam arasında bulunan güçlü ilişkilerin bir yansımasıdır. Dolayısıyla, dilsel anlamın insan deneyimlerinden bağımsız incelenemeyeceğini iddia etmektedirler. Bu çalışmada bilişsel anlambilimin iddiaları çok anlamlılık üzerinden ele alınmaktadır.
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have
Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.