Abstract

Batı modernleşmesi karşısında 18.yy’dan sonra zayıflayan Osmanlı Devleti, eski gücünü yeniden tesis etmek için bir takım siyasal reflekslere başvurmuştur. Osmanlı Devleti’nin tercih ettiği siyasal reflekslerden biri de İslâmcılık olmuştur. Tam da bu noktada Batı’ya karşı Osmanlı’nın tebciline ve terakkisine imkân sağlamak amacıyla başvurulan İslâmcılık ile nasıl bir kimlik tasavvurunda bulunulduğu, tasavvur edilmesi düşünülen bu kimliğin ne tür kimliklerin tahayyül edilmesine neden olduğu, tasavvur edilmesi düşünülen kimliğin inşasının nasıl gerçekleştirilmeye çalışıldığı ve İnşa edilmek istenen kimliğin kuramsal tartışmasının nasıl yapılacağı önem arz etmektedir. Bu öneme binaen çalışmada, İslâmcılık kimliğinin nasıl inşa edilmeye çalışıldığı, inşa edilmek istenen kimliğin mahalli ve dini kimliklerin tahayyülüne nasıl neden olduğu ve bu kimliğin milli kimlik teorilerinden etno-sembolcü yaklaşım açısından nasıl okunabileceği incelenecektir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call