Abstract

Antik dönemde Adriyatik Denizi’nin doğusunda, Illyria adıyla bilinen bölgede birbirleriyle çok az kültürel ve etnik bağları olan, birbirlerinden bağımsız kabileler yaşamıştır. Hellen ve Romalı yazarlar Illyria’yı vahşi ve izole bir bölge gibi algıladıklarından, Illyria meseleleri ve onların diğer halklarla olan etkileşimleri hakkında verdikleri bilgiler genelde sınırlıdır. Her ne kadar Illyria tarihine dair detaylar halen belirsizliğini korusa da arkeolojik ve epigrafik kanıtlar sayesinde kökenleri, dilleri, yaşam tarzları ve komşu halklarla olan ilişkileri hakkındaki bilgilerimiz gün geçtikçe artmaktadır. Illyrialılar, tarihsel kaynaklarda korsanlık eylemleri ile ün salmış, hatta antik yazarlar onların geçimlerini bu yoldan sağladıkları konusunda birtakım anekdotlar sunmuşlardır. Korsanların Adriyatik ve Ion Denizi’ndeki yağmacı tavırları, İtalya ve Hellas’tan gelen gemileri soymaları ve tüccarları öldürmeleri bir süre sonra Romalılar ve Illyrialıları karşı karşıya getirmiştir. Bununla ilgili olarak Romalıların Adriyatik Denizi’nin doğu kıyısında elde ettiği kontrolün niteliği ve kapsamı ya da en erken ne zaman başladığı hep bir merak konusu olmuştur.
 Roma’nın doğu yönünde yayılışının anlaşılmasında, Kraliçe Teuta önemli bir kişiliktir. Onun hakimiyet döneminin (MÖ yaklaşık 231-227), Romalıların Adriyatik Denizi’nin doğusundaki bölgelere ilk askeri müdahalesinin ve Illyria halklarının Roma nüfuzuna girme sürecinin başlangıcı olduğu ileri sürülebilir. Savaşın sebebi çoğunlukla korsanlık faaliyetlerine bağlansa da esasen kaynaklar, Teuta ve Romalılar arasındaki savaşın patlak vermesine ilişkin çelişkili bilgiler vermektedir. Bu çalışmanın amacı, Kraliçe Teuta ve savaştaki rolüne odaklanarak Romalıların Adriyatik’e müdahale etmelerindeki temel motivasyonları hakkında birtakım çıkarımlarda bulunmaktır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call