Abstract

Osmanlı Devleti’nin sosyo-ekonomik, kültürel ve siyasî yapısını göstermesi hasebiyle önemli kaynaklar olan kadı sicilleri aynı zamanda İslam hukuk teorisinin pratikte nasıl işlediğini de gözler önüne sermektedir. Vakıf, bağış, satın alma, kiralama, miras gibi mahkemeye intikal etmiş birçok hukukî işlemde araştırmacılara önemli bilgiler sunan siciller, evlenme ve boşanma gibi aile hukukunu doğrudan ilgilendiren konularda da kritik veriler sağlamaktadır. İslâm hukukunda muhâleanın mahkeme kaydı gerektirmemesine rağmen hak ihlallerinin önüne geçmek adına Osmanlı’da tescil ettirilmesi, kayıtlarda bu tür davaların sık rastlanmasına vesile olmuştur. Bu nedenle İslam hukuk teorisinin pratiğe nasıl yansıdığını ve 19. yüzyılda Osmanlı toplumunda kadınların sosyo-ekonomik konumlarını incelemek adına muhâlea kayıtları önemli bilgiler sunmaktadır. Muhâlea konusunda İstanbul ile Diyarbakır gibi iki farklı bölgenin tecrübesini ele alan bu makale, teori ve pratiği mukayeseli bir şekilde inceleyerek Osmanlı Devleti’nde uygulanan İslam aile hukukuna bütüncül bir şekilde bakmayı hedeflemektedir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call