Abstract

‘Teknoloji’,sadece toplumu biçimlendiren ‘dışarıdan’ bir öğe değil, onunla birlikte biçimlenen;
 toplum ile birlikteliğinin toplumsal düzeni var ettiği, ‘toplumsal’ bir öğedir de… Sosyoloji
 disiplininin sıklıkla ifade ettiği gibi, bir sayısal toplamdan daha fazlası olan ‘toplum’ da, öznel ve
 nesnel nitelikleri ve bu niteliklerin birbiriyle etkileşimi üzerinden bir değerler ve yöntemler
 sisteminin biçimlenmesi hasebiyle -bir yönüyle- ‘teknik/teknolojik’ niteliktedir. Teknoloji’nin ve
 toplumun birbirlerine, birbirlerinin niteliğini yansıtarak, ‘birlikte’ artı değer üreterek konumlanmaları
 söz konusudur. Araştırmacı, bu çalışmasında, teknoloji ve toplum birlikteliğini anlamlandırmak
 üzere, ‘mitik, felsefi sosyolojik yaklaşımları’ ‘birlikte’ dikkate alarak; bir çözümleme denemesi
 yapmaktadır. Birbirine yakın olan bu yaklaşımlar, aralarındaki kökensel bağ ve arkaik arka plan
 dikkate alınmadıkça, birbirlerinden uzak düşmektedirler ve böylelikle toplumsal gerçekliğin
 anlamlandırılmasında gereğince işe koşulamamaktadırlar. Aksi durumda ise, toplumsal gerçekliğin
 insanın varoluş hikâyesi ve hakikatle ilişkisini anlamlandırabilmek adına değerli bir katkı
 sunulabilmesi mümkün olabilecektir. Teknoloji ve toplum birlikteliğinin, bu hikâyenin tam da
 merkezinde duruyor olmasının gözden kaçırılmasının, söz konusu yaklaşımların işlevselliklerinden
 koparılmış olmalarıyla ilgisi fark edildiğinde, günümüz dünyasında, tanrılardan ateşi çalarak insanlara
 getiren Prometheus mitosunun -sanki-rövanşıyla karşı karşıya olduğumuz da anlaşılabilecektir.
 Ayar’ın muhatabı olan insan’ın/özne’nin varoluşsal uyumu fark etmesiyle birlikte hikayeyi yeniden
 anlamlandırmasının niteliği, gerçekliğin hakikatin eleğinden geçirilmesini ve kendisinin varoluşunu
 tehdit eden unsurlardan arınmasını da getirmiş olacaktır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call