Abstract
Modernleşme süreciyle birlikte Türk tarzı siyasi dönüşüm ve kalkınma anlayışı, Batı dünyası tarafından Batılı olmayan halklar için örnek/model olarak gösterilmiştir. Bu durum sadece Cumhuriyet’in başlangıç dönemine has bir durum olmayıp, daha sonraki zamanlarda da kendini göstermiştir. Cumhuriyet’in başlangıç yıllarında Türk modeli tartışmaları daha çok modernleşme biçimi üzerine olurken, sonraki süreçte buna demokratikleşme unsuru da eklenmiştir. Özellikle laik/seküler yapısıyla, çok partili ve piyasa ekonomisi uygulamasıyla, Türk modeli SSCB sonrası bağımsızlığını kazanan Türk Cumhuriyetlerine izlenmesi gereken yol olarak sunulmuştur. Benzer durum, özellikle din-siyaset ilişkilerini uyumlu bir ilişkiye dönüştürebilmek açısından Türk olmayan Müslüman halklar içinde öne çıkarılmıştır. Bununla beraber tarihsel seyri açısından Türk modeli önerileri ve tartışmaları süreklilik arz etmemekte, konjonktürel duruma göre değişiklik göstermiştir. Bu da daha çok Türk modeli tartışmalarının Batı dünyasının küresel alandaki ilişkilerine katkı sunacak durumda olup-olmamasıyla alakalı olmaktadır. Katkı sağlayacağı düşünüldüğünde Türk modeli tartışmalarının öne çıkarıldığını, katkı sunmayacağı anlaşıldığında ise ertelendiğini görüyoruz. Bu durum Türkiye’nin devlet olarak takip ettiği siyaset ile ilgili olmaktadır. Nitekim Türkiye’nin Ortadoğu ile ilişkilerinde Batı dünyasından bağımsız ilişki geliştirme durumu olduğunda, Türk modeli önerileri baskılanmakta, hatta emperyalist bir siyaset (Neo Osmanlıcılık) olarak işaretlenmektedir. Benzer durumun Türk cumhuriyetleri içinde geçerli olduğunu, orada da Pan-Turanist olarak etiketlendiğini görüyoruz. Buradan hareketle bu makalede Türk modeli tartışmalarını tarihsel seyri içerisinde konjonktürel dalgalanmalar ışığında Türk Cumhuriyetleri ve Müslüman halklar açısından olabilirliği yönünden nasıl tartışmaya açıldığına odaklanmakla beraber, bilhassa son dönem, yani AK Parti iktidarları dönemi uygulamalarının nasıl bir model imkanı sunabildiği ve daha önceki Batı merkezli Türk modeli tartışmalardan hangi noktalarda farklılaştığı, çalışmamızın esas hareket noktası olacaktır.
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have
Similar Papers
More From: Asya Araştırmaları Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi
Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.