Abstract

Hekimin aydınlatma yükümlülüğüne ilişkin meseleler yargı kararlarına sıkça konu olmaktadır. Gebelik sırasında test ve takiplerin yapılması için başvurulan hekimlerin aydınlatma yükümlülüğünü ihlali, genetik engelli doğumlarla sonuçlanabilmektedir. Aydınlatma yükümlülüğünü ihlal eden hekime karşı annenin (ebeveynin) açabileceği davalar istenmeyen doğum (wrongful birth) olarak adlandırılırken genetik engelli bebeğin açabileceği davalar istenmeyen yaşam (wrongful life) davalarıdır. Söz konusu davalara ilişkin kararlarda, inceleme konumuz olan genetik engelli doğumlar bakımından aydınlatma yükümlülüğünün ihlali nedeniyle hekimin tazminat sorumluluğuna dayanak oluşturabilecek hukuki gerekçeler, ebeveyn ve çocuğun talepleri bakımından farklılaşmaktadır. Genetik engelli bebeğin tazminat talepleri doktrinde tartışmalı olmakla beraber her iki talebin de yasal dayanağı birbirinden ayrılarak değerlendirilmelidir. Oysa bu farklılık, kararlarda çoğu zaman muğlak kalmaktadır. İnceleme konumuzun odak noktası 22.03.2022 tarih ve E. 2020/592 – K. 2022/356 sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararıdır. Kararda hekimin, prenatal tanı testleri hakkında gebe kadını bilgilendirdiğini ispat edip edemediği meselesine odaklanılmıştır. Somut uyuşmazlık bakımından hekimin aydınlatma yükümlülüğüne dair ispat meselesinin de önem taşıdığı şüphesizdir. Fakat çalışmamızda davacılar tarafından ileri sürülen bazı talepler bakımından aslında ispat meselesinin ele alınmasının çok daha öncesinde bunların yasal dayanaktan yoksun bulunduğuna dikkat çekilmesi amaçlanmaktadır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call