Abstract

Yeni medya araçları bireylere içerik üretme ve bu içerikleri paylaşabilme imkânı tanımaktadır. Dünyanın her yerinden paylaşılan görsel, ses dosyası, video olmak üzere birçok içerik ortak bir dil ve ortak bir kültür oluşturmaktadır. Dijital kültür bireylerin hayat anlayışlarının ve tarzlarının değişip dönüşmesine neden olmaktadır. Dijital dil ve kültür geleneksel dil ve kültürden farklı olarak özel alan ya da kamusal alan, ahlaki ya da gayri ahlaki, edebi ya da gayri edebi olmasına bakılmaksızın her türlü söylemin normal olarak değerlendirilmesidir. Her türlü ifadenin kabul gördüğü mecralarda kutsala yönelik söylemlerin de profan bir şekle büründüğü görülmektedir. Allah, Hz. Peygamber, Kur’an ve ibadetler hakkındaki sorgulama tarzı konuyu araştırmaktan ve anlamaya çalışmaktan daha çok değersiz ve sıradan kılmaya yönelik bir eylem olarak yansımaktadır. “Allah narsis olduğu için mi yarattığı insanlardan kendisine kulluk yapmalarını istiyor?”, “Muhammed Hatice hayattayken onun zenginliğinden ve prestijinden yararlanmak içi mi başka bir kadınla evlenmedi?”, “Kur’an’daki emir ve yasaklar insan özgürlüğüne aykırı değil mi?”, “5 vakit namaz kılmak spor yapmak gibi bir ritüel değil midir?” gibi sorular ergen ve gençleri sorgulamalarına değil kutsalı ve kutsala ait olanları değersiz görmelerine neden olmaktadır. Bu çalışma nitel bir durum çalışması olarak tasarlanmış, Youtube, Instagram gibi sosyal medya platformlarında kutsalın profanlaştırılmasının ergen ve gençlerin din anlayışlarını olumsuz şekilde etkilediği gösterilmekte, bu konuda yapılabilecek eylemlerle ilgili önerilerde bulunulmaktadır. Anahtar Kelimeler Din Eğitimi, Sosyal medya, Kutsal, Profan, Gençler, Din Anlayışı.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call