Abstract

Osmanlı Devleti halkın ilim ve irfan yönünden eğitiminde tekkelerin ve şeyhlerin
 rolünü daha kuruluş aşamasında farketmiştir. Tasavvuf ehli de devletin kendilerinden
 beklediği rolü ifa etmişlerdir. Bu anlamda Osman Gazi ile Şeyh Edebâli arasındaki birliktelik
 daha sonraki padişahlar zamanında da devam etmiştir. Bu birliktelik, tekkeleri halk
 ile devleti birbirine raptedecek temel kurumlardan biri haline getirmiştir. Bundan dolayı
 devlet, mürîdlerin rûhî eğitimlerinin yapıldığı tekkelerin toplum yararına olan sosyal
 fonksiyonlarını da yerine getirmeleri için şeyhlere her türlü imkânı vermiştir. Tekkeler
 bu imkânları hem insanların ilim ve irfan eğitiminde hem de toplum yararına olan sosyal
 faaliyetlerde kullanmışlardır. Tekkeler ile ilgili araştırmalarda onların sosyal fonksiyonlarına
 ana hatlarıyla temas edilmiştir. Bununla birlikte, bu konuda belgelere yeterince
 bakıldığı söylenemez. Oysa Osmanlı’da çok faal bir kurum olan tekkenin bu yönünün de
 belgelere dayalı olarak ortaya konulması gerekir. Çünkü Osmanlı Arşivi’nde son yıllarda
 tasnif edilen belgelerin sayısı artmıştır. Dolayısıyla tekkelerin bu yönünü ortaya çıkaran
 yeni verilere ulaşılmaktadır. Bu makalede, tekkelerin bu yönde üstlendiği role kısaca değinildikten
 sonra arşiv belgelerinden örnekler verilmek suretiyle Osmanlı Devleti’nin bu
 köklü kuruma bakışı ve sosyal fonksiyonları bakımından tekkelerin Osmanlı Devleti’ndeki
 yeri ortaya konulacaktır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call