Abstract

Harezm bölgesi bilinen tarihinden beri önemli bir yerleşim ve ticaret noktası olmuştur. Ticarî seyahatler, göçler, savaşlar gibi etkenler sonucu farklı milletler, diller ve medeniyetler burada bir araya gelmiştir. Bölge 717 yılında İslam orduları tarafından fethedilmiştir. Harezm ve civarında Türklerin varlığı ise I. Göktürk Kağanlığı döneminden itibaren Bizans, Ermeni, Çin ve İslam kaynaklarında kaydedilmiştir. Bununla beraber 10. yüzyıldan itibaren Türk nüfusun varlığı gittikçe artmıştır. Özellikle 13. ve 14. yüzyıllarda Harezm, İslam dünyasının en müreffeh bölgelerinden biri haline gelmiştir. Gerek bunun sonucu olarak gerekse bölgeye hükmeden yöneticilerin himayesi ile ilim ve kültür bakımından da büyük gelişmeler gösteren Harezm, birçok bilgin ve mütefekkire ev sahipliğinde bulunmuştur. Bu yüzyıllarda ortaya konulan eserler, keşifler ve icatlar dünya tarihine yön verecek seviyededir. Harezm’deki ilmî ve kültürel gelişim ile Türk varlığının burada günden güne artması Türk dili ve edebiyatı için de yeni bir saha açılmasını sağlamıştır. Bu sahada tercüme edilen eserlerle hem Türk edebiyatı İslâmî konular bakımından derinleşmiş, hem de Türk dili yeni kavramlar ve terimlerle zenginleşmiştir. Çalışmamızda önce Harezm bölgesinin sınırları ana hatları ile tanımlanacaktır. Ardından bu coğrafyadaki Türklerle ilgili tarihî metinlerde bulunan kayıtlara yer verilecektir. Türk nüfusunun yoğunlaşmasının bir sonucu olarak meydana getirilen eserlerin konuları ve bu konuların daha önce ne şekilde işlendiğinden kısaca bahsedilecektir. Söz konusu eserlerin Türk dili ve edebiyatına katkıları üzerinde kısaca durulacaktır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call