Abstract

Yazın hayatına 1990’lı yıllarda öykü türüyle başlayan Sema Kaygusuz, eserlerinin gerek biçim ve içerik özellikleriyle gerekse aldığı ödüllerle Türk edebiyatının dikkat çeken genç yazarları arasında değerlendirilmektedir. Kelime dağarı ve şiirsel diliyle özgün bir dil ve anlatım tutumunu işaret eden Kaygusuz’un öyküleri, genel olarak sıradan insanları ve hayatları odağa alır. Bu hayatların psikolojik yansımalarını, toplum-birey-doğa ekseninde sorunsallaştırır. Bu tematik odak, öykü kitapları arasında içerik ve yapı bakımından bir paralellik ve sürekliliğe kapı aralar. Yazarın etrafında döndüğü temel kavram ve sorunsalları işaret eder. İnsanların yanı sıra öykülerine dâhil ettiği hayvanlar, ağaç ve bitkiler ise Kaygusuz’un doğa karşısındaki duyarlılığını yansıtır. Bu çalışma, Sema Kaygusuz’un Ortadan Yarısından, Sandık Lekesi, Doyma noktası ve Esir Sözler Kuyusu adlı öykü kitaplarındaki kadın karakterleri Gennadiy N. Pospelov’un “heyecansal bağlanım” tasnifini odağa alarak incelemeyi amaçlamaktadır. Kaygusuz’un öykülerinde genellikle, cinsiyet eşitsizliğinin kadın karakterler üzerinde yarattığı duygusal ve ruhsal baskı ve tahribata yer verilir. Öykülere yakından bakınca, geleneksel yaşamdaki kadınların toplumsal/geleneksel normlar tarafından baskılandığı; modern yaşamdaki kadınların ise yaşadıkları içsel çatışmalarla ön plana çıktıkları görülür. Modern ve geleneksel toplumsal yapılar içinde yaşama tutunmaya çalışan kadın karakterlerin yaşadıkları sorun ve çatışmalar Kaygusuz’un öykülerinin başat temalarından birini oluşturur. Neredeyse her öyküde doğa ile kadını ortak bir paydada buluşturma çabası ise Kaygusuz’un bilinçli bir şekilde doğa ve kadın özdeşliğini kurmaya çalıştığını düşündürür.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call