Abstract

Haçlıların doğuyu istila ettiği sancılı süreçte Anadolu, Suriye ve Irak topraklarının büyük kısmını bir arada tutmayı başarabilen Zengi Atabeyliği’nin, 1146 yılında kurucusu İmadüddin Zengi’nin ölümü sonrası kolayca dağılacağı öngörülüyordu. Fakat Zengi öldükten sonra diğer oğulları arasında sivrilen Nûreddin Mahmud, gerek cesareti, gerekse rakiplerine karşı sergilediği mücadele azmiyle babasının egemen olduğu toprakları daha da genişleterek ona iyi bir halef olduğunu göstermiştir. Suriye’de Halep şehrini merkez edinen Nûreddin, hem kendi hâkimiyet bölgesine hem de İslam dünyasına yönelik en büyük tehlikenin Haçlılar olduğunu iyi idrak etmişti. Bunlar arasında Antakya Haçlı Kontluğu, Nûreddin’in kuzey sınırını güvence altına almak için en çok odaklandığı kontluk olmuştu. Ayrıca Akdeniz sahillerinin önemli kısmını elinde bulunduran Ermeni Prensliği ile belli dönemlerde bölgeye sefer düzenleyen Bizans İmparatorluğu Nûreddin için kuzey sınırını tehdit eden çetin rakipler olmuştur. Bu makalede kaynaklarda Nûreddin Mahmud hakkında verilen bilgiler üzerinden onun kuzey bölgesindeki Haçlı, Ermeni ve Bizans gibi gayr-ı müslim devletlerle mücadelesi irdelenecek ve bu çerçevede Nûreddin’in kuzey politikasının esasları ortaya konmaya çalışılacaktır.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.