Abstract

: Osmanlı Devleti, askerlerinin talim ve terbiyesine dikkat etmiş ve güçlü ordular kurmuştur. Ancak bilim ve teknikte ciddi bir ilerleme kaydedemeyen imparatorluk, askeri alanda güçsüzleşmiş ve 19. yüzyılın sonlarına doğru tüm halkın beden terbiyesine önem veren çalışmalar yürütmüştür. İçinde milliyetçilik anlayışının da barındığı bu çalışmalar, Türkiye için bir tür laboratuvar niteliğinde olmuştur. İmparatorluğa bağlı uluslar, kendi milli devletlerini kurdukça imparatorluk içindeki aydın kesim Türk kimliğine daha sıkı sarılmıştır. I. Dünya Savaşı ve ardından gelen Milli Mücadele üzerine kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Osmanlının yanlış veya doğrularından dersler çıkararak milli bir devlet üzerine temellenmiştir. Halkın ruhen ve bedenen sağlıklı olması, eğitimde önemle üzerinde durulan bir konu olmuştur. Milliyetçilik ilkesiyle de bütünlük arz eden beden terbiyesi eğitimi, muasır medeniyetler seviyesine ulaşmanın en temel şartlarından sayılmıştır. Milletler için bir toplumun bedenen ve ruhen sağlıklı olması önemlidir. Bu nedenle Hastalıklarla mücadele etme noktasında sağlam vücut kavramı insanlık tarihi kadar eskidir. Güçlü ve kuvvetli beden, dönemin şartları açısından devletlerin devamlılığı için gerekli görülmüştür. Bu bağlamda spor, geçmiş yüzyıllardan günümüze uzanan ve içinde birçok farklı dalları barındıran bir tür dinlenme, sağlıklı olma, eğlenme faaliyetleri olarak devletler tarafından desteklenmiştir. Hem Osmanlı hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde spora ve dolayısıyla beden terbiyesine verilen önem birçok araştırmada konu olmuştur. Ancak beden terbiyesine milliyetçilik ilkesi çerçevesinde araştırmak çalışmayı diğerlerinden farklı kılmaktadır. Araştırma sürecinde birincil kaynaklar özellikle tercih edilmiştir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call