Abstract

Bu makalede ilk dönem tasavvuf klasiklerinde zühd kavramı üzerinde durulacaktır. Zühd kavramı sözlükte terk etmek ve yüz çevirmek gibi anlamlara gelirken tasavvuf ıstılâhında dünyadan yüz çevirmek ve nefsi mâsivâya yönelik ilgi ve sevgiden kurtarmak manasında kullanılmaktadır. Kur’ân-ı Kerîm ve sünnet zühdü tavsiye etmektedir. Hz. Peygamber’in hayatı zühd örnekleri ile dolu olduğu gibi konu ile ilgili birçok hadisi de bulunmaktadır. Bu konudaki hadislerin derlenmesi neticesinde kitâbü’z-zühd adı verilen eser türü ortaya çıkmıştır. Bu eserlerde zühd kavramı, manevi hayatın nihai hedefi olarak karşımıza çıkmaktadır. Sonrasında, sufi müellifler tasavvuf alanındaki ilk eserlerde zühd kavramına yer vermişlerdir. Ancak bu eserlerde zühd, mânevi yolculuğun son derecesi değil ancak seyrü sülûkün başlangıç mertebesi olarak ele alınmaktadır. Bu bağlamda Kur’an ve sünnet kaynaklı zühdün esaslarının sağlam bir şekilde tespit edilerek doğu ve batı kaynaklı mistik hareketlerden farklarının ortaya konulması önemli olduğu kadar, doğuş dönemi zühd ekollerinin ve tasavvuf klasiklerindeki zühd bölümlerinin incelenmesi de anlamıdır. Bu makalede ilk dönem tasavvuf klasiklerinde zühd kavramı incelenecektir. Böyle bir çalışma, zühd hareketinin tasavvuf ilmine kaynak teşkil ettiğini göstermesi ve zühdün tasavvufi yaşantıdaki fonksiyonunu anlamaya katkı sağlaması bakımından önemlidir.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.