Abstract

XVI. yüzyılın başlarında Osmanlı hâkimiyetine giren ve devamlı olarak isyanlarla gündeme gelen Nusayrilerin yaşamı, bütün Osmanlı halkları gibi XIX. yüzyılda değişmeye başlamıştır. Bu süreçte öncelikle yaşadıkları Cebel-i Nusayriye bölgesinin sosyo-ekonomik zorlukları nedeniyle kuzeye doğru göç eden Nusayrilerin bir kısmı, Antakya ve Çukurova bölgelerine yerleşerek kendilerine yeni bir yaşam kurmuşlardır. Tanzimat ile birlikte her alanda başlayan değişim süreci içerisinde Nusayriler, yaşadıkları bölgelerde toplumun bir parçası olmak, sosyal ve ekonomik fırsatlardan herkes gibi faydalanabilmek adına önemli bir mücadele yürütmüşlerdir. Bu uğurda, yüzyılın ikinci yarısından itibaren, katı bir şekilde bağlı bulundukları inançlarından vazgeçerek, devletin resmî İslam anlayışını temsil eden Ehl-i Sünnet itikadına dahi yönelmişlerdir. Öyle ki yüzyılın sonlarına doğru yüz binden fazla Nusayrinin Sünni olduğu belgelere yansımıştır. Bu çalışma, camilerde diğer Müslüman ahali ile birlikte ibadet etmek isteyen, devletten okul ve cami yapılasını talep eden ve Sünnî olduklarını ifade eden Nusayrilerin bu davranışına karşı, Sünnî ahalinin verdiği tepki ve devletin konuya yaklaşımı üzerine odaklanmıştır. Arşiv vesikaları başta olmak üzere, yerli ve yabancı kaynaklardan elde edilen veriler ışığında, takiye tartışmaları ve Nusayrilerin ihtidası ele alınmıştır

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call