Abstract

Bir yere ait olamama ve yersiz-yurtsuz kalma korkusu yaşayan Minyonlar, topluluklarına huzur ve refah alanı oluşturmak için güçlü bir lidere ihtiyaçları olduklarının farkına varmışlardır. Topluluklarını bir arada tutabilmek ve sistemli bir hakimiyet altına girebilmek için güçlü bir lider arayışına girmişlerdir. Kendilerine seçmiş oldukları iktidar sayesinde topluluklarının dağılmasının engelleneceği inancını taşıyan minyonlar, aynı zamanda topluluklarına karşı sahip oldukları aidiyet duygusunu muhafaza edebilmek ve toplumsal birlikteliklerini sürdürebilmek için bireyselliklerinden feragat etmişlerdir. Minyonların birlik ve beraberlik halinde yaşama, bir yere ait olma ve fiziki alanın ürettiği tehditlerden korunma istenci, seçmiş oldukları iktidara karşı itaatkâr davranmalarını zorunlu hale getirmiştir. Yönetim kavramının ortaya çıkışı, birçok farklı nedene dayanmış olsa bile esas amacı insani zaafları ve dürtüleri hedef almak olmuştur. Böylece kaybetme korkusu içinde olan Minyonlar, var olan yönetime itaat etmeyi kabullenmişlerdir. Merkezinde sevk ve idare etme gücüne sahip olan yönetim, özünü hissettirebilmek için kendisine itaat eden bireylere ihtiyaç duymaktadır. Minyonlar, topluluklarının yok olmaması için öz benliklerinden vazgeçmenin yanı sıra yönetimdekilerin menfaat beklentisine boyun eğmişlerdir. Tüm bunlara ek olarak, güç ve otorite kavramı arasında sıkı bir ilişkinin varlığından bahsetmek mümkündür. Otorite kişinin yaptırıma uymasını gerekli görmektedir; bu nedenle iktidar sahibi otoritesinin devamlılığını sürdürebilmek için kendisine karşı gelenlere dayatmalar uygulamaktadır. Minyonlar gibi insanların da ihtiyaç duyduğu otorite olgusu insanlık tarihi kadar eski bir konudur. Dolayısıyla günümüze kadar süregelen tarihsel süreçte ve yaşamın her alanında güce ve kudrete dayalı kavramlardan bahsetmek mümkün olmaktadır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call