Abstract

“İslami Finans” ya da “faizsiz bankacılık” olarak adlandırılan katılım bankaları, 1985’ten bu yana otuzbeş yıl içinde Türkiye ekonomisinin gelişmesinin bir parçası olmuştur. Muhafazakâr toplumun faiz hassasiyeti nedeniyle bankacılık sistemine dahil olmayan atıl fonları ekonomiye kazandırmıştır. Çalışmada katılım bankaları ile mevduat bankalarının aktif ve pasif yapılarındaki güçlü ve zayıf yönlerini incelendikten sonra, katılım bankalarının Türkiye ekonomisine katkıları analiz edilmiştir. Bu analiz yapılırken katılım bankalarının ilk defa bankacılık sistemine dahil olduğu 2005 yılından 2020 yılına kadarki geçen süreç seçilmiştir. Katılım bankalarının bankacılık sektörü içindeki payı analiz edilirken kredi portföylerinin yoğunlaştığı sektörleri incelenip, hem bankaların risk ve kârlılığını analizi yapılmış hem de mevduat bankaları ile karşılaştırması yapılmıştır. Aktif yapısına göre mevduat bankalarının tüm bankacılık sistemi içindeki payınınson on yılda %93-94 olması nedeniyle sektörü domino ettiği ve katılım bankalarının sektördeki payının %6-7 arasında kaldığı görülmüştür. Bankaların verdiği kredilere göre mevduat bankalarının hizmet, finans, imalat ve inşaat sektörüne yoğunlaştığı, katılım bankalarının hizmet, imalat ve inşaat sektörüne yoğunlaştığı görülmektedir. Analiz edilen veriler katılım bankalarının hem mevduat toplama hem de kredi dağıtma sistemiyle ilgili bir kısım sorunlar yaşadığını ortaya koymaktadır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call