Abstract

Meşhur vaizler ve hikâye anlatıcıları (kussâs; tk. kâs) birinci/yedinci yüzyılın ortalarında görünmeye başladı ve hızlı bir şekilde İslâm’ın ilk informal tarihçileri ve müfessirleri oldular. Çok geçmeden Emevî halifeleri onların söylevlerinin politik etkisini fark edip vaaz vermeyi ve hikâye anlatıcılığını (kasas) resmî bir kurum haline getirdi. Buna rağmen gayriresmi hikâye anlatıcılığı tamamen ortadan kalkmadı, bazen yönetimdeki hanedana karşı dinî bir memnuniyetsizliğinde sesi oldu. Elinizdeki makalede, Mervâniler döneminde kasasın yargı ve diğer resmî kurumlarla uyum içerisinde olduğunu ifade ediyorum. Yazılı kaynakların karşılaştırılması aynı dönem boyunca kâdı (hâkim) kavramının henüz kullanılmadığını ve Abbâsî tarih literatürü tarafından geriye dönük olarak Emevî tarihine aşılanmış olabileceğini gösterir. Edebî kaynaklarda kussâsın bölgesel hiyerarşilerinin varlığına işaret edilmektedir. İkinci/sekizinci yüzyılda kasas, İslam hukuku ve tefsirinin ihtiyacı için rivayetlerin profesyonel bir şekilde toplanması ve aktarılması sebebiyle önemini yitirmiştir. Sonunda hadis ravileri ve münekkitleri kussâsı aşağılama ve alay etme suretiyle görmezden gelmeye başladılar.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call