Abstract

Potlaçtan günümüze kadar geçen süreçte hediyeleşme pratiklerini inceleyen antropologların bulguları armağan alıp vermenin tüm toplumlarda yaygın ve işlevsel bir toplumsal davranış olduğunu göstermektedir. Armağan verme ve onun karşılığında armağan verilmesini sosyologlar bireyler arasında etkileşim kurulmasının en etkili yolu olarak görürler. Hediyeleşme yoluyla bireyler arasında güçlü bağların oluştuğu genel kabul görür. Dolayısıyla hediyeleşme tüm kültürlerde insan ilişkilerinin karakteristik bir özelliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Kültürlere göre farklılık göstermekle birlikte insanlar doğum günlerinde, doğumlarda, yılbaşlarında, evliliklerde, evlilik yıldönümlerinde, terfilerde, emekli olunduğunda, bir mahalleye veya apartmana yeni taşınana veya ayrılan komşuya hoş geldin veya veda hediyesi vermektedir. Bu evrensel hediyeleşme davranışlarına ilave olarak bizim kültürümüzde bayramlarda, askere, hacca veya umreye gidene, sünnet olan çocuğa, dış buğdaylarında ve cenaze evine özellikle yiyecek götürülmesi davranışı oldukça yaygın uygulanmaktadır. Ayrıca, özel günlerde (anneler günü, babalar günü ve sevgililer günü, öğretmenler günü gibi) çeşitli hediyeler verilmektedir. Bu hediyeleşme pratikleri içinde doğum öncesi ve doğum sonrasında yeni doğana ihtiyaçları gözetilerek verilen hediyeler ve kutlama etkinlikleri önemli yer tutar. Kültürümüzde doğum sonrası hediye verme davranışı geleneksel bir uygulama olarak geçmişten günümüze devam etmektedir. Türk kültürü içinde önemli bir yer tutan yeni doğana hediye verme tüketim toplumunun geldiği noktada bambaşka anlamlara bürünerek gösterişçi bir görünüm almıştır. Tüketim toplumlarda bu gösterişçi tüketim özellikle son yıllarda yaygınlık kazanmaya başlayan “Hediye Yağmuru Partileri” ile kendini göstermektedir “Doğmamış çocuğa don biçilmez” atasözünün aksine “Hediye Yağmuru Partileri” gibi ithal kutlama ve hediyeleşme eylemleri tüketim kültürünün dayatmaları ile bir gerçeğimiz olmaya başlamıştır. Sosyal medya ağları aracılığıyla medya fenomenleri tarafından paylaşılanlar ve beğeni alan sunumlar halk tarafından gittikçe daha fazla taraftar bulmakta ve “Hediye Yağmuru Partileri” artma eğilimi göstermektedir. Dolayısıyla sosyal medya fenomenlerinin( Blogger, vlogger, youtubber, ınfluancer, ınstagramer vb.) tüketim kalıpları ile bireylerin tüketim alışkanları arasında doğrusal bir ilişki bulunmaktadır. Bu çalışmada bebek daha dünyaya gelmeden başlayan ve doğum sonrasında devam eden hediye verme ve kutlama etkinliklerinin tüketim toplumunda geldiği nokta tartışılmaktadır. Çalışmada genel hatları ile Türk toplumunda hediyeleşmenin anlamı, çocuğun değeri, hediye verme ve kutlama pratikleri ele alınmaktadır. Çalışmanın vardığı sonuca göre; bazı hediyeleşme ve kutlama pratikleri tüketim kültürünün etkisiyle biçim değiştirirken, batı toplumlarından bazı pratiklerde ithal edilmektedir. “Hediye Yağmuru Partileri” geleneksel anlamı olan anne adayının sosyalizasyondan geçirilerek, bebeği için ihtiyaç duyacağı bilgiyle donatılması işlevinden saparak, tüketim kültürünün etkisiyle gösterişçi bir yöne evrilmiştir. Dolayısıyla hediyeleşme ve kutlama karşı tarafın ihtiyaçlarına katkı vermek amacıyla değil, bir güç gösterisi ve iktidar kurma amacıyla yapılmaktadır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call