Abstract

Kur’an’ın doğru anlaşılması için ayetin ayetle tefsir edilmesi, hadis ve esbâb-ı nüzûl rivayetlerinin dikkate alınmasının yanı sıra ayetlerde geçen bazı kelime ve kavramların tahlil edilmesi de önem arz etmektedir. Kur’an’da çok fazla geçmemesine karşın, ilişkili olduğu kavramlar ve bulunduğu bağlamlar itibariyle Kur’an düşüncesinin ifade edilmesinde temel bir kavram olan fücûr da farklı açılardan incelenmesi gereken bir kelimedir. Asıl anlamı “bir şeyi yarmak” olan ve câhiliye döneminin sosyal hayatıyla ilgili olarak daha çok “yalan yere yemin etmek, yemini bozmak ve kötülük” gibi manalarda geçen fücûr, Kur’an’da kâfir ve müşriklerin bir eylemi ve birr ile takvâ kavramlarının tam karşıtı olarak zikredilmiş; küfür, kizb, fesâd ve fısk kavramlarının da benzeri olarak kullanılmıştır. Diğer taraftan fücur, küfür kavramının anlam sahasını oluşturan kavramlardan biridir ve daha ziyade inkârcılık kapsamında olan “peygamberleri ve âhireti yalanlamak” ve “ahlâk dışı işler yapmak” gibi günahları ifade etmektedir. Ayrıca fücûr ile takvânın karşıt kullanıldığı ayetler vasıtasıyla insanın iyiyi kötüden ayırt edebilecek bir kabiliyette yaratıldığı ve sorumlu bir varlık olduğu anlatılmıştır. Bu çalışmada semantik yöntem esas alınarak fücûr kavramı; kök ve izafî anlam, zıt ve yakın anlam yönünden incelenmiş, bu kelimenin câhiliye şiirinden Kur’an’a geçişte uğradığı anlam değişimine dikkat çekilerek Kur’an’daki anlam alanına ve ifade ettiği manalara değinilmiştir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call