Abstract

Yeryüzünün imar, inşa ve ıslahından sorumlu olan insan, zaman zaman hata, günah ya da suç işleyerek hem kendisine hem de çevresine zarar verebilmektedir. Bu durum onu hem insanlar nezdinde hem de Allah nazarında suçlu ve günahkâr kılmaktadır. Ancak Allah (cc) insanı, işlediği suçlardan ötürü hemen cezalandırmamaktadır. O, insana hatasını telafi edecek zaman ve fırsat vermektedir. Bu tür durumlarda insandan beklenen, vakit kaybetmeden pişmanlığını ifade ederek hatasından dönmesi, tövbe etmesi ve sebep olduğu zararı telafi etme çabası içerisinde olmasıdır. Zira ayetleri incelediğimizde tövbenin, sözlü olarak ifade edilen salt bir pişmanlıktan ibaret olmadığını görürüz. Kur’ân’a göre sahih ve makbul bir tövbe insanda, pişmanlık yanında bir daha aynı hataya düşmeme kararlılığı ve hem kendi nefsini hem de çevresini ıslah etme gayreti ortaya çıkarmalıdır. Tövbe sürecinde dikkat çeken husus, işlenen suçun ya da hatanın mahiyetinin sürecin seyrini belirliyor olmasıdır. Öyle ki tövbe sonucunda insan aslî fıtratına dönmüş olmalı ve işleyeceği salih amellerle yeryüzünün imar, inşa ve ıslah faaliyetlerine katkıda bulunmalıdır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call