Abstract

Hindistan ve Pakistan, 1947'deki bağımsızlıklarından bu yana dört kez savaşmışlardır. Bu iki devlet arasındaki rekabetin temel nedeni Keşmir çatışmasıdır. Bu çalışmada, Keşmir sorununun ortaya çıkışı ve Birleşmiş Milletler’in rolü ele alınmıştır. Birleşmiş Milletler’in Keşmir'deki rolünü anlamak için Hint Yarımadası'nın bölünmesinin tarihsel arka planına değinilmiştir. Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde Keşmir sorununun hangi tarihsel süreçlerden geçtiğini ve geçmekte olduğunu ortaya konulmuştur. 1947'de Pakistan ile Hindistan arasında bölge paylaşımında ortaya çıkan en büyük sorunlardan biri Keşmir eyaletini hangi ülkenin ilhak edeceğiydi. Keşmir'in bölünmesi Hindistan’ın parçalanmasından bir yıl sonra gerçekleşmiştir. Bölünme sırasında Keşmir'in durumu Hindistan’ın diğer bölgelerinden farklı gözlemlenmişti. Dolayısıyla nüfus olarak Müslüman çoğunluğa sahipken hükümdarı Hindu olan bir prensli devlet olarak yer almıştır. Keşmir'i kimin (Pakistan veya Hindistan) ilhak edeceği konusundaki anlaşmazlık artık askeri müdahaleye dönüşmeye başladığında Birleşmiş Milletler devreye girmiştir. Bu makalede Keşmir meselesinin nasıl uluslararası bir mesele haline geldiği ve Birleşmiş Milletlerin bu meseleyi neden çözemediği hakkında bilgiler verilmektedir. Keşmir çatışması sırasındaki kritik tarihi olaylara ve Modi yönetimi sırasında Hindistan'ın Keşmir’in yönetiminde gerçekleştirdiği anayasa değişiklikleri de dikkate alarak değerlendirme yapılmıştır. Bu çerçevede Keşmir sorununun çözülmesine ilişkin bir engelleyici durum daha ortaya koyulmuştur. Modi hükümeti, anayasa değişikliği ile Keşmir'in bir bölümünü (Ladakh bölgesi) Keşmir'den ayırmayı başarmıştır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call