Abstract

Grev, geçmişi bin yıllar ötesine giden bir toplumsal olgu olmasının ötesinde, on dokuzuncu yüzyıldan bu yana kapitalist üretim ilişkilerinin egemenliğini tesis etmesiyle beraber hukuki bir olgu olarak da kendini göstermiştir. Toplumsal olarak sık gözlendiği ilgili zaman diliminin başlangıcında çoğunlukla yoksul yığınların başvurduğu mücadele araçlarından biri iken, yirminci yüzyılın ortalarında toplumsal alandaki varlığı geniş konsensüs halinde kabul edilerek hukuk metinlerinde kendine yer bulmuştur. Bu çalışmada üzerinde durulacak konu ise emeğini satmak zorunda olan tüm çalışanların değil ancak kamu görevlilerinin grev hakkıdır. Konuyla ilgili tartışmalar yirminci yüzyılın başında Fransa’da yoğunlaşmış, aynı yüzyılın ortalarında diğer birçok ülkede de benzer tartışmalar, kamu görevlilerinin grev hakkının birtakım kısıtlamalara tabi tutularak geniş ölçekte kabul edilmesiyle son bulmuştur.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call