Abstract

Yazınsal eserler için türlere ait kuralların esnekleştiği ve eser sahibinin söyleminin önem kazandığı günümüzde, yapıtları belli tür sınıflandırmalarına tabi tutmak, yazınsal türleri kesin çizgilerle ayırmak zorlaşmıştır. Roman, hikâye, şiir gibi türlerin birleşimi konumundaki “mutant metin”ler çoğalmış, yazınsal söylemi belirli bir türe ait çerçeve ile tanımlama gayreti gereklilik olmaktan çıkmıştır. Murathan Mungan’ın Çador eseri de şiir, hikâye, roman, anlatı, mensur şiir şeklinde birbirinden farklı türlerle tanımlanabilir konumdadır. Çador’un tür olarak yaşadığı tanım sorununu aşmak, esere belli bir plan dâhilinde bakabilmek için Mungan’ın eserini konusu, kurgusu, dil ve üslubu ve diğer teknik özellikleriyle “imgesel bir anlatı” olarak tanımlamak mümkündür. 
 Bu araştırmada, dil bilimi ve gösterge bilimi metotlarından yararlanılarak içerik analizi yöntemi ile Çador anlatısı çözümlenmiş; anlatıların açıklayıcı unsurları olarak özet, konu ve izlek, anlatıcı ve bakış açısı, anlatı kişileri, olay, zaman, mekân, dil ve üslup başlıkları ile metin açımlanmaya çalışılmıştır. Çalışma sonunda, yapıta dair her türlü olgunun sembolik özellik taşıdığı ve ancak zihindeki tasarımlarla anlatı atmosferinin yakalanabileceği görülmüş; şiirsel bir anlatı olan Çador’un başlı başına bir metafor, bir sembol olarak okuyucunun önüne sunulmuş kurmaca bir dünya olduğu ortaya çıkmıştır. Çador, “sıkıştırılmış” ve “ortak-sözceleyen”inin imgesel tasarımına-tamamlamasına sunulmuş kısa sözlerle açılan-derinleşen “yoğun bir anlatı”dır. Murathan Mungan, içerisinde bir “örtü”yü ördüğü ve zihinde açımlanmayınca görülemeyecek-keşfedilemeyecek olan eserinin her bir perdesini aralamayı okuyucusunun ellerine bırakmış durumdadır. İmgelerle örülü bir anlatı olan Çador’un yazınsal olarak incelenmesi, bu örtülü dünyanın az da olsa aydınlatılması amacını taşımaktadır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call