Abstract

İslâm toplumlarında Kur’ân-ı Kerîm eğitim ve öğretimi temel olarak görülmüş, daha sonra öğrenilecek bilgiler bu temel üzerine bina edilmiştir. İslâm’ın ilk yıllarından itibaren dinin şiarlarından birisi haline gelen Kur’ân eğitim ve öğretimi, çocukların kalplerinde İslâm inancının yerleşmesine vesile olması sebebiyle de önemsenmiştir. Asr-ı Saâdet’te temeli atılmış ve yüzyıllar içinde gelişme göstermiş olan İslâmî eğitim geleneğinde erken yaşta edinilen bilgi, taşa yazılan yazıya; yaşlılıkta öğrenilen bilgi ise suya yazılan yazıya benzetilerek çocuk eğitimi, Kur’ân eğitimiyle başlatılmıştır. Günümüzde özellikle örgün öğretim kapsamındaki Kur’ân eğitim ve öğretiminin problemlerinden bazıları, yaş ile ilgilidir. Zira eğitime başlama yaşı, diğer bileşenlerle birlikte eğitimin niteliğini belirleyici bir faktör olma hüviyetine sahiptir. Kur’ân-ı Kerîm eğitim ve öğretiminin ideal yaşının tayini ve ilgili hususlar, bu araştırmanın temel problemini teşkil etmektedir. Söz konusu problemle ilgili olduğu düşünülen literatür, tarihi tecrübe ışığında yorumlanmıştır. Çalışmada, çocukluk dönemini temsil eden erken yaşların, Kur’ân eğitim ve öğretimi için daha elverişli yaşlar olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call