Abstract

Hüseyin Atay’ın akademik çabasının merkezinde, insanı, içine doğduğu geleneğin tahakkümüne karşı akıl ve Kur’an’a dayanarak özgürleştirme ve özgünleştirme amacı bulunmaktadır. Onun temel motivasyonunu, Müslümanların içinde bulunduğu mevcut durumdan rahatsız olması ve bu duruma bir çözüm üretme amacı oluşturmaktadır. O, bu çabasıyla mevcut Müslüman düşünce geleneğinin hak ve hakikat zeminine dayanıp dayanmadığını tahkik ve tespit etmeyi hedeflemektedir. Söz konusu tahkik sürecinin metodolojisini din ile kültür ayrımı oluşturmaktadır. Bu bağlamda Atay’ın halkın, ulemanın ve Kur’an’ın dini şeklinde yaptığı tasnif, geleneksel din anlayışları içerisinde meşrulaşan yanlışların tespiti ve ayıklanmasına imkân sağlayacak niteliktedir. Ona göre Kur’an, akla, ilme, fıtrata, yaşamın farklı boyutlarında insanın karşılaşabileceği problemlere çözüm sunan bir din getirmektedir. Bu yapısıyla Kur’an, insanlara akıl ve fıtrat temelinde iradi davranışlarını şekillendirmesi için doğru-yanlış, maruf-münker, sevap-günah kavramları ile belirlenmiş bir ahlak önerisinde bulunmaktadır. Akıl ile din arasında tam bir mutabakat olduğunu kabul eden Atay’ın din anlayışının sacayağını bilgi, iman ve ahlak oluşturmaktadır. Ona göre İslam’ın getirdiği tüm iyilikler ve güzellikler din, dil, renk, etnik köken, coğrafya farkı gözetmeksizin herkesi kuşatacak şekilde adalet ve hakkaniyete, hukuk ve ilkeye göre davranmayı gerektirmektedir. Kur’an’ın amacının, insan ve onun mutluluğu olduğunu belirten Atay, insanın kendini gerçekleştirmesi ve mutluluğu elde etmesinin iki boyutu olduğunu belirtmektedir. Bu boyutlardan ilki, birey olarak insanın yetkinleşmesi; ikincisi ise toplum içinde hem cinsleri ile olan ilişkisinde adalet temelinde kendi varlığını gerçekleştirebilmesidir. Atay, birey olarak insanın yetkinleşmesini, kendi varlığını borçlu olduğu yaratıcıyı bilmesi, tanıması, O’nun dışında hiçbir varlık önünde eğilmemesi ve kendisini özgür kılan Allah’ın verdiği onuru korumasına bağlamaktadır. Toplumsal boyutta insanın yetkinleşmesinin ise yaşamsal fonksiyonlarını gerçekleştirmek ve ihtiyaçlarını gidermek amacıyla insanın hem cinsleriyle ve doğayla kurduğu ilişkide adalet ilkesine uygun davranmasıyla mümkün olacağını belirtmektedir. 
 Bu çalışma Hüseyin Atay’ın, Kur’anî ilkelerden hareketle “İslam” kelimesi üzerine bina ettiği ahlak anlayışını irdelemeyi amaçlamaktadır. Bu çerçevede, Atay’ın bireysel ve toplumsal boyutuyla ahlaki özne olan insanın yapıp etmelerine yön veren, ahlakın kesişim noktasını oluşturan bilgi ve iman arasındaki ilişkiye dair görüşleri, Kur’an’da insan doğasına uygun bir formda sunulan ahlakî kök değerler çerçevesinde ele alınmıştır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call