Abstract

Dinler Tarihi alanında reddiye literatürü geniş yer tutmaktadır. Bu literatürde Yahudiler ve Hıristiyanların birbirilerine yazdıkları reddiyelerin sayısı da hayli kabarıktır. Tarih itibariyle Yahudilik ve Hıristiyanlık arasındaki reddiye kültürü oldukça eskidir. Ortadoğu’da aynı coğrafyada yaşayan bu iki din mensupları ilahi hakikatin tek temsilcisinin sadece kendileri olduğunu iddia etmiş ve karşı tarafa hatalar bulmaya çalışmıştır. Hıristiyanlığın bir mezhebi olan Süryaniler de reddiyeler kaleme almışlardır. Bu reddiyeler bir taraftan Hıristiyanlık içerisindeki diğer mezheplere çeşitli argümanlar ileri sürerken öte yandan Yahudiliğe ve İslam’a yönelik de birtakım iddialar dile getirilmiştir. Bu reddiye yazarlarından biri de XII. yüzyılda yaşamış önemli Süryani din adamı ve alimi Malatyalı Bar Salibi olmuştur. Kendi ismi Dionysius, vaftiz adı Yakup olan bu zat babası Salibi’ye nispetle Bar Salibi künyesiyle şöhret bulmuştur. O, Süryani literatüründe kendi çağının tartışmasız en parlak şahsiyeti kabul edilir ve çağdaşları ve sonraki tarihçiler tarafından dönemin en üretken ve bilge şahsiyeti olarak betimlenir. Onun çalışmaları tarih, kutsal metin tefsiri, litürjik metinler, kendinden önceki ulemanın eserleri üzerine şerh ve haşiyeler, kilise hukuku, çeşitli itikadi konular üzerine risaleler, şiirler gibi geniş kapsamlı olmuş, sonraki nesiller üzerinde ciddi etkiye sahip olmuştur. Bar Salibi’nin eserlerinin bir kısmı günümüze ulaşmış, bazıları ise tarihe karışmıştır. İslam’a, Melkitler ve Ermeniler’e reddiyeler yazdığı gibi Yahudiliğe de reddiye olarak Luqbal Yudoye adlı eserini kaleme almıştır. Malatya doğumlu olan Bar Salibi Diyarbakır/Amed piskoposu görevindeyken 1171’de vefat etmiş ve kendi kilisesinin bahçesine gömülmüştür.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call