Abstract

Herhangi bir dinin müntesiplerince kutsal kabul edilen bir yerin aslında mekân olma açısından diğer yerlerden farkı yoktur. Ancak, sonradan kutsal addedilen bir mekân, bir toplumun dinî hayatının merkezinde yer alan, insan hayatına yön veren ve anlam kazandıran bir özelliğe de sahip olmaktadır. Bunun en güzel örneği Kudüs şehridir. Kudüs Yahudilikte ve İslam’da olduğu gibi Hıristiyanlıkta da kutsal kabul edilen bir şehirdir. Ancak Kudüs’ün Hıristiyanlar için kutsallık kazanması İsa Mesih’in ölümünden asırlar sonra gerçekleşmiştir. Zira yorum farklılığından ötürü Kudüs’ün Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde kutsal olup olmadığı hususunda belirsizlik bulunmaktadır. Bu nedenle Hıristiyan tarihinin ilk dönemlerinde Kudüs’ün kutsallığından bahsedilemez. Hatta Kudüs’ün kutsallığı hususunda, İsa Mesih’in çarmıha gerilmesinden asırlar sonra Hıristiyan din adamları arasında tartışmalar da yaşanmıştır. Kudüs, bütün karşı çıkmalara rağmen Hıristiyanlar için kutsallığını zamanla tekrar kazanmıştır. Kudüs’ün kutsallığını kazanmasında Hıristiyan inancının şekillenmesinde etkili olan tarihi olayların bu şehirde gerçekleşmesi, İsa Mesih’in mezarı üzerine inşa edilen Kutsal Kabir Kilisesi’nin bu şehirde bulunması ve Hıristiyanların Kudüs’ü hac merkezlerinden biri olarak benimsemeleri etkili olmuştur.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call