Abstract

Arkaiklik veya eskicillik terimi birçok araştırmacı tarafından açıklanmıştır. Bu terimle ilgili genel görüş, arkaikliğin herhangi bir dilin tarihî dönemlerinde aktif bir biçimde kullanıldıktan sonra kullanımdan düşmüş olan dilsel unsurları kapsaması yönündedir. Diller, canlılık işlevinden dolayı tarihî seyir içerisinde diğer dillerle sosyokültürel ve dilsel etkileşime girebilirler. Bu etkileşimlerin doğal bir sonucu olarak diller arası ses, biçim, kelime hatta söz dizimi düzeyinde alışverişler olur. Türk dilinin bu anlamdaki alışverişleri daha çok dinî terminolojiye dayanmaktadır. Nitekim; Türk dilinin yazılı belgelerle tanıklanabilen ilk dönemi olan Orhun Türkçesi Dönemi’nde, sonraki dilsel dönemlere göre daha arı bir dil kullanılmıştır. Uygur Türkçesi Dönemi’nde Maniheizm ve Budizm; Karahanlı Türkçesi Dönemi’nde ise İslam dininin benimsenmesiyle birlikte bu dinlere ait kelimeler Türk diline girmiştir. Bunun gibi birçok etkileşim dilin öz varlığını etkilemiş ve kullanımda olan kelimelerin kullanımdan düşmesine neden olmuştur. Bu kelimelerin tespiti adına Türk dilinin tarihî dönemlerinde yazılmış eserler en önemli kaynaklardır. Bu eserlerde kullanılan dil, hem dönem özelliklerini yansıtmakta hem de geçmişle olan dilsel bağları tespit etmekte kolaylıklar sağlamaktadır. Bu anlamda geçmişte birçok araştırma yapılmış ve günümüzde de yapılmaktadır. İslamî Dönem Türk Edebiyatı’nın en önemli eserlerinden birisi çalışmamıza konu olan Hamzanamelerdir. Hamzanameler, Hz. Peygamber’in amcası ve İslam’ın ilk şehitlerinden olan Hz. Hamza’nın dillere destan kahramanlıklarının anlatıldığı menkıbevî eserlerdir. Geniş bir külliyata sahip olan Hamzanameler İslamî dönemin destansı bir ürünü olmakla beraber güçlü motif yapısıyla masalsı ögelere de sahiptir. Hamzanameler, çeşitli dil özellikleri açısından Eski Anadolu Türkçesi’nin söz varlığını ve gramer özelliklerini bünyelerinde barındırırlar. Bu çalışmada, Eski Anadolu Türkçesi Dönemi’ne ait olan ve toplamda 72 cilt olarak tespit edilen Hamzanameler’in 60. cildinde yer alan arkaik kelimeler incelenmiş ve sonuç olarak 56 kelimede hem ses hem biçim hem de kelime düzeyinde arkaik (eskicil) unsurlar tespit edilmiştir. Eserin söz varlığı üzerine, eserin ikiye ayrılmasıyla yapılan yüksek lisans çalışmalarına göre eserde tekrarsız bir şekilde geçen ve çalışmaların dizininde madde başı olarak verilen 4698 kelimenin eserin yazıldığı dönem itibarı ile Arapça, Farsça ve Türkçe kelimelerden oluşturulduğu göz önüne alınırsa, kullanılan Türkçe kelimelerden sadece 56 tanesinin arkaik (eskicil) özellik taşıması eserde kullanılan Türkçenin günümüze yakın olduğuna işaret etmektedir. Çalışmada, arkaik özellikler gösteren kelimeler tespit edildikten sonra bu kelimelerin çeşitli kaynaklardaki kullanımlarına yer verilmiştir.

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.