Abstract

Her ne kadar piktogramlar ve ideogramlar, sistematik alfabelerin onculu olarak kabul gorulurlerse de bunlar, yazinin yayginlasmasindan sonraki surecte de islevlerini yitirmemislerdir. Aksine, kendilerine ilave olunan monogram ve diyagramlarla birlikte farkli bir gorsel ifade orgusu olusturmuslardir. Ne var ki bunlarin temsil islevleri insanin, tarihsel seyir icerisinde hayati algilama, anlama ve anlamlandirma biciminde gosterdigi degisikliklere paralel anlam kaymalarina ugramistir. Ulkemizdeki Insan ve Toplum Bilimleri alanlarinin Metafizige karsi takindigi mesafeli durusu da, pek cok gorsel ifade aracini kendi temsiliyet baglamindan kopartmis, bunlarin sembol islevine sahip olabilecekleri goz ardi edilerek cogu kez sekuler simge veya isaret temsiliyetlerinin izahiyla yetinilmistir. Aslolan sembol temsiliyetleri ise hurafeler manzumesi seklinde algilanir olmustur. Dolayisiyla bu kategori indirgemesi sadece ilgili gorselin aslolan sembol isleviyle tekabul ettigi hakikatin anlasilmasini engellemekle kalmamis, aidiyet hatalarini da beraberinde getirmistir. Ancak Rene Guenon, Ananda K. Coomaraswamy ve Titus Burckhardt gibi adlari daha da cogaltilabilecek entellektuelin basini cektigi Gelenekci Ekol sayesinde gelenegin kaynagi ve dolayisiyla sembolun aslolan kategorisi yeniden ayirt edilebilir olmustur.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.