Abstract

Anonim şirketlerde, kural olarak, pay sahibinin payını serbestçe devredebilmesi ilkesi geçerlidir. Bu ilkenin varlığının birden fazla sebebi bulunmaktadır. Anonim şirketlerde, çıkma ve çıkarılmanın olmaması ve pay sahiplerinin kişiliklerinin önem taşımaması bu ilkenin temel gerekçeleridir. Ülke içindeki küçük birikimleri yatırıma dönüştürme amacına hizmet etmesi düşünülen anonim şirketlerin bu amacını yerine getirebilmesi için de yatırımcının istediği zaman payını kolayca nakde çevirebilmesi gerekmektedir. Aksi hâlde anonim şirket pay sahibi olmak, güvenli ve işlevsel bir yatırım aracı olmaktan çıkacaktır. Ancak bu ilke nama yazılı olan pay ve pay senetleri açısından kanun koyucu tarafından sınırlandırılmıştır. Doktrinde bu sınırlandırmalara “bağlam” denilmekte olup sınırlamalar, kanuni bağlam ve esas sözleşmesel bağlam olarak ikiye ayrılmaktadır. Kanun koyucu, “Esas Sözleşmeyle Sınırlama” yan başlığı altında Türk Ticaret Kanunu m. 492 vd. borsaya kote olmayan nama yazılı pay ve pay senetlerinin devrinin sınırlandırılmasını düzenlemiştir. Bu sınırlamalardan ilki, esas sözleşmede öngörülen önemli sebebin ileri sürülmesidir. İkinci sınırlandırma, kaçış klozuna başvurulmasıdır. Üçüncüsü ise pay ve pay senetlerinin, kendi ad ve hesabına alındığının beyan edilmemesi sebebiyle pay devrinin sınırlandırılmasıdır. Kaçış klozu, şirketin devredilecek olan nama yazılı payların veya pay senetlerinin gerçek değerini ödemek suretiyle şirketin istemediği yeni pay sahiplerini saf dışı bırakan ve yabancılaşmayı önleyen bir kurumdur. Ancak kaçış klozuna ilişkin maddelerde geçen ifadelerle kanun koyucunun amacı bazen çelişmekte, bazen de amacı anlaşılamayıp yorum yapılması gerekmektedir. Bu sebeple bazı tartışmalar ortaya çıkabilmektedir. Çalışmada bu tartışmalı hususlar gerek kanunun lafzı gerekse kanun koyucunun amacından faydalanılmak suretiyle irdelenmeye çalışılmıştır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call