Evaluation of Metaverse in the Digital Transformation Process within the Framework of Jean Baudrillard's Simulation Theory

Abstract

Şu an hepimiz bir simülasyon çağında yaşıyor olabilir miyiz? Bu soruyu Fransız filozof Jean Baudrillard'a soracak olursanız, her ne kadar onun simülasyon ile kastettiği ile bizim kastettiğimiz çok farklı olsa da cevabı kocaman bir evet olacaktır. Baudrillard’a göre her şey bir simülasyona dönüşmüştür. Bireyin gerçek olduğunu sandığı bu evren, artık tamamen bir kurgudan ibarettir. 1981’de Baudrillard tarafından simülasyon modeli yazıldığında, internet bir gerçek olmaktan çok varsayılan bir fikirdi ve bugün sahip olduğumuz teknolojideki ilerlemeler bir dereceye kadar bir varsayımdan ibaretti. Oysa son yıllarda popüler bir kavram haline gelen Metaverse, fiziksel hayatımızın her alanında dijital dönüşümü daha da kolaylaştırıp hızlandırırken Baudrillard’ın savlarının gerçekleştiğini ve bir simülasyon çağında olduğumuzu düşündürmektedir. Bu çalışmanın amacı, dijital dönüşüm sürecinin bir parçası olan Metaverse kavramını açıklayarak Jean Baudrillard’ın Simülasyon Kuramı çerçevesinde Metaverse’i değerlendirmektir. Araştırmanın yöntemi, literatür taramasına dayanmaktadır. Gerçek ve sanalın bir bilim kurgu düzeninde birleştiği Metaverse, insanların gerçeğe olan bakışını kaybettiği, gerçeklik olarak algıladığı şeyin kesinlikle gerçeklik değil, hipergerçeklik olduğu, gerçeklik kavramının anlamını yitirdiği ve hatta öldüğü yeni bir dünyayı temsil etmektedir. Baudrillard’ın da açıkladığı gibi dünya, artık temsillerin temsili üzerine kuruludur. İnsanlığı gerçek ve fiziksel yaşamlarından tamamen koparabilir özelliklere sahiptir. Simülasyonlar, artık tanımlanabilir bir gerçekliğin var olduğunu düşünmemizi sağlamak için vardır.