Abstract

Sanat eserleri uzun uğraşlar sonucunda ortaya çıkan yapılardır. Bu yapıların karakteristik özellikleri yoğun bir anlam sarmalına sahip olmalarıdır. Sanatkârın pek çok sahada elde ettiği bilgi ve tecrübeyi muhtevasında barındıran bu yapılar aynı zamanda sanatçının kendini ifade etme biçimidir. Einfühlung(Özdeşleyim) kuramı, insanın sanat, edebiyat ve sosyal hayat içerisinde obje, nesne ve bilimum tabiat unsurlarıyla kurduğu ilişki neticesinde kendi duygu ve düşünce dünyasını bu unsurlar üzerinden görünür kılmasıdır. Teksif edilmiş bir dikkat ve ihatalı bir bakışı imleyen Einfühlung(Özdeşleyim), özne ile süje arasındaki psişik bir durumu ihtiva eder. Özdeşleyimde sanatkâr, nesneler dünyasına kişilik kazandırarak onun kimliğinde kendini anlatır. Tanpınar gibi estet bir sanatkâr Bursa’da Zaman’da kendi ruh halini objeler dünyasının varlığıyla özdeşleştirerek vermiştir. Bursa’nın tarihî geçmişine, kendi dönemlerinde inşa edilmiş eserler üzerinden yolculuk yapar. Bu yolculukta tarihî eserleri kendi duygu ve düşüncelerine göre kurgulayan Tanpınar, onlarla özdeşleyim halinde fetih devirlerinin saf neşesini terennüm eder. Özne ile süje arasında gelişen bu estetik sublimasyonda sanatkâr nesneler vasıtasıyla kendini farklı şekillerde ifade etme imkânı bulmuştur.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call