Abstract
1990’lı yıllar dünya ekonomisi açsından çok ilginç bir dönemdir. Bu yılların başında çok yüksek büyüme oranlarına sahne olan dünya ekonomisi, 1990’lı yılların sonunda Doğu Asya ve Latin Amerika gibi iki büyük krize tanıklık etmiştir. Küresel olarak faizlerin düşük olması nedeniyle gelişmiş ülkeler, yeni sanayileşme aşamasında olan bölgelere yatırım yapmaya başlamıştır. Henüz kırılgan bir yapıya sahip olan bu ülkelere gelen hızlı sermaye akımlarının hızla geri çıkması kaçınılmaz krizlerle sonuçlanmıştır. Bu bölgelerde ortaya çıkan krizler literatürde ayrı ayrı çeşitli teorik bakış açılarıyla değerlendirilmiştir. Bu çalışmada iki farklı kıtada farklı zamanlarda meydana gelen bu krizlerin oluşmasına neden olan dinamikler incelenerek, ortak yönleri ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have