Abstract

Amaç: Pandemi sürecinde gerek iletişim gerek bilgilenme amacı ile sosyal medya maruziyeti artmıştır. Bu çalışmanın amacı koronavirüs anksiyetesi ile sosyal medya bağımlılığı arasındaki ilişkiyi saptamaktır.
 Gereç ve Yöntem: Tek merkezli, kesitsel tipte olan araştırmaya Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Polikliniği’ne 15 Eylül 2020- 15 Ekim 2020 tarihleri arasında başvuran 297 hasta alındı. Katılımcılara Koronavirüs Anksiyete Ölçeği (KAÖ) kısa formu, Hasta Sağlık Anketi-9 (PHQ-9), Bergen Sosyal Medya Bağımlılığı Ölçeği (BSMBÖ) uygulandı. Elde edilen verilerin istatistiksel analizleri için IBM SPSS Statistics 22 (IBM SPSS, Türkiye) programı kullanıldı. Anlamlılık p≤0,05 düzeyinde değerlendirildi.
 Bulgular: Ortalama yaşı 37,30±13,86 yıl ve %66 ‘ı (n:196) kadın, %34’ü (n:101) erkek olan 297 hastanın %11,8’inde (n= 35) koronavirus anksiyetesi, %23,2’sinde (n= 69) olası depresyon ve %9,1’inde (n= 27) sosyal medya bağımlılığı izlenmiştir. KAÖ puanı ortalaması 3,06±3,71, PHQ-9 puanı ortalaması 5,13±5,87, BSMBÖ puanı ortalaması 11,15±4,99 saptanmıştır. PHQ-9 puanının sırasıyla KAÖ (p= 0,043; r= 0,118) ve BSMBÖ (p= 0,004; r= 0,166) puanı arttıkça arttığı gözlenmiştir. KAÖ ile BSMBÖ puanları arasında anlamlı bir ilişki gözlenmemiştir (p= 0,525; r= -0,037). Düşük eğitim düzeyinin (ilkokul / ortaokul) KAÖ puanı üzerine 2,7 kat risk arttırıcı (OR= 2,691; C.I.= 1,300-5,571; p= 0,008) etkisi olduğu bulunmuştur.
 Sonuç: Koronavirus anksiyetesi görülenlerle görülmeyenlerin sosyal medya bağımlılık sıklığının benzer olması, medya kaynaklı artan bilgi maruziyetinde korkulduğu gibi koronavirus anksiyetesinin artmayabileceğini, eğitim düzeyinin asıl risk faktörü olduğunu göstermiştir.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call