Abstract

Öz
 Fıkhu’l-hadis’in savunucusu kabul edilen ehlü’l-hadis’in hicri üçüncü asırdaki en iyi temsilcisi olan Buhârî, “muhaddis” bir kimliğe sahip olduğu gibi “fakîh” bir kimliğe de sahip güzide bir âlimdir. Yaşadığı devrin hemen hemen tüm âlimleri Buhârî’nin fıkhî kimliğine ciddi vurgular yapmışlardır. Ancak Buhârî’nin te’lif ettiği ve Allah’ın Kitabı Kur’ân’dan sonra en güvenilir kitap kabul edilen “el-Câmiu’s-Sahîh” isimli eseri, bize onun kendine has bir istinbat metodolojisine sahip olduğunu göstermektedir. Bu nedenle öteden beri “Buhârî’nin fıkhı bâb başlıklarındadır” denilmiştir. Bu makalemizde gayemiz edille’i-şer’îyyeden icmâ ve kıyas özelinde Buhârî’nin usûlî kimliğini tespit ve tahlil etmektir. Zira Buhârî, yerleşik usûlde kullanılan icmâ kavramı yerine “luzûmü’l-cemâat” kavramını kullanarak ve bunu da “ehlü’l-ilm” kavramıyla yorumlayarak farklı bir hukuk dilini kullanmaktadır. Yine “Buharî kıyası bir delil olarak kabul etmekte midir yoksa kıyasın hücciyetini red mi etmektedir?” sorusuna cevap arandığında onun kıyası yerine göre delil kabul eden yerine göre de reddeden bir usûl çerçevesinde hareket ettiği görülmektedir. Makalemizde icmânın hücciyeti, Medine ehlinin icmâı, sükûtî icma, kıyasın hücciyeti konularında Buhârî’nin usûlî görüşlerinin -Buhârî şârihlerinin yorumları da dikkate alınarak- tespit ve tahlili yapılıp onun usûlcü/fakîh kimliği ortaya konulmaya çalışılacaktır.

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.