Abstract

Amaç: Benign prostat büyümesi nedeniyle transüretral prostat rezeksiyonu yapılan hastalarda postoperatif yarar oranlarını ve postoperatif yararla ilişkili olabilecek çeşitli parametreleri değerlendirerek, transüretral prostat rezeksiyonunun tedavi etkinliğini değerlendirmeyi ve bunu öngörebilecek parametrelere ulaşılıp ulaşılamayacağını araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: 2015-2016 Temmuz tarihleri arasında kliniğimizde transüretral prostat rezeksiyonu yapılan 100 hasta retrospektif olarak değerlendirildi. Preoperatif tahmini prostat ağırlığı (TPA), uluslararası prostat semptom skoru (IPSS), maksimum akım hızı (Qmax) ve işeme sonrası rezidü idrar hacmi (PVR) değerleri ve rezeke edilen prostat dokusu ağırlıkları (RDA) kaydedildi. Postoperatif altı hafta ile altı ay arası dönemde hastaların verileri tekrar kaydedilip istatistiksel analizler yapıldı. Bulgular: IPSS’deki azalmanın 11,40 (%53,4), Qmax’taki artışın 11,10 ml/sn (%110) ve PVR’deki azalmanın 59,60 ml (%59) olduğu tespit edildi. IPSS’deki düşüş, preoperatif IPSS ≥ 20 olanlarda, preoperatif Qmax ≤ 10 ml/sn olanlarda ve PVR >100 ml olanlarda istatistiksel anlamlı olarak daha fazla saptandı (sırasıyla p 100 ml olan hastalarda Qmax’daki artış ve PVR’deki azalma istatistiksel anlamlı olarak daha fazla bulundu (sırasıyla p=0,012, p 50 gr olan hastalarda ve RDA / TPA ≤ 0,3 olan hastalarda PVR azalması istatistiksel anlamlı olarak daha fazla bulundu (sırasyla p=0,027 ve p=0,008) Sonuç: Transüretral prostat rezeksiyonu tedavi etkinliği ile ilişkili olabilecek daha net verilere ulaşılmasının hasta takibi ve tedavi seçimi konusunda klinisyenleri yönlendirebileceğini ve bu konuda daha fazla çalışma yapılması gerektiğini düşünmekteyiz.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call