Abstract

Kültürel mirası hedef alan çatışmalar küresel bir sorun haline gelmiştir. ABD Başkanı Donald Trump’ın İran’ı kültürel miras alanlarını vurmakla tehditleri yeni bir aşamaya gelindiğini göstermiştir. On dokuzuncu yüzyıldan itibaren yerle ve mekânla ilişkili fikirler etnik ulusalcılıkla birlikte düşünülmüştür. Kültürel çeşitlilik toplumsal açıdan kabul etme ya da reddetme şeklinde tezahür etmiş ve çatışmalara neden olmuştur. Buna karşılık kültür mirasını koruma anlayışının son yıllardaki gelişimiyle kültür mirasının özel olmaktan çıkarak, bütün insanlığa ait olduğu ve herkesin ortak mirası olduğu fikirlerini güçlendirmiştir. Savaşlar askeri ve politik savaşlar olarak tasnif edilebilir. Askeri savaşlar kültürel mirasın kısa sürede büyük hasarlar almasına neden olmaktadır. Politik savaşlar genellikle psikolojik, diplomatik, teknolojik ya da kültürel düzeyde gerçekleşmekte; bazen de ticari, finansal, hükümet politikaları gibi çeşitli politikalarla toplulukları yerinden etme şeklinde gerçekleşmektedir. Kültürel mirası çeşitli düzeylerde fiziksel ya da ruhsal olarak fakat dolaylı şekilde ve daha uzun bir zaman dilimi içeresinde etkileyebilmektedir. On dokuzuncu yüzyılın son çeyreğinden başlayarak kültürel miras yapılarını ve tarihi kentleri hedef alma gerekçeleri ve yöntemleri kültürel mirasa yüklenen anlamlarla ilişkili olarak değişmeye başlamıştır. Yakın tarihli çatışmalar kültürel mirasın kimlik ve belleği silmek üzere nasıl silahlaştırılabileceğini göstermektedir. Yirminci yüzyıla kadar büyük imparatorluklar tarafından yönetilen, egemen güçlerin sömürge mücadelelerinin ardından otorite boşluğunun ortaya çıktığı Balkanlar, Afrika, Ortadoğu ülkeleri gibi bölgelerde çatışmalar bir anda patlar ve sıklıkla tekrar eder. Devletlerarası savaşlara göre daha uzun sürer. Çatışmalar, yeterli kaynaklar olduğu sürece ve taraflardan biri ötekine üstünlük sağlayana kadar devam eder. Güç kullanımı devlet tekelinden çıkmıştır. Örgütlü ve yaygın şiddet ortamı yaratan bu türden iç karışıklıklar ya da çatışmalar uluslararası hukuk normlarının dışına çıkmaktadır. Yeni savaşlarda saldırılar toplumların kimlik ve belleğini temsil eden kültürel imgelerini yok etmeye ya da çeşitlilikleri bir araya getiren tarihi kentlere odaklanmıştır. Bu makalede yeni savaşlar konusu kültürel miras bakımından değerlendirilmiştir. Silahlı çatışmalarda ya da savaşlarda kültürel mirasın neden hedef alındığı tarihsel ve yakın örneklerle incelenmiştir. Bu bağlamda kültürel miras için yeni savaşlar gerçekten yeni midir; kültürel mirasın ve kentlerin geçmişteki ve günümüzdeki savaşlardaki/çatışmalardaki rolü ne olmuştur; kültürel miras hangi eylemlerle ve neden hedef alınmıştır gibi sorulara cevap aranmaktadır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call