Abstract

Bir dilin belli bir varyantına ait yazılı kaynaklarının bulunması o varyantını diğer diller ve varyantlar karşısında prestijli hale getirir ve çoğu kez o dile eskicil görünümüyle geleceğe uzanma fırsatı vermiş olur. Yüzyıllar boyu dinamikliğini ve orijinalliğini korumayı başarmış dillerden biri de Arapçadır. Diller, çağın gereksinimleri karşısında kendi kendilerini yenileyen ve bu sayede varlıklarını sürdürmeye devam eden iletişim araçlarıdır. Dünya dillerine bakıldığında, ekseriyetle o dilleri konuşanların birkaç yüzyıl önce kullanılan kelimelerin birçoğunu anlayamadıkları görülmektedir. Halk arasında kullanılmıyor olmasına rağmen fasih Arapçanın, günümüzde on dört asır önceki tazeliğini ve canlılığını korumasındaki asıl etkenin hiç şüphesiz Kur’ân-ı Kerîm olduğu bir vakıadır. Tarih boyunca Arapça üzerine çalışmalar yürüten dil bilginleri Kur’ân-ı Kerim’in doğru okunuşunu ve telaffuzunu muhafaza edebilmek için dil çalışmalarına oldukça önem vermiş ve birçok eser kaleme almıştır. Arapçanın muhafaza edilmesi ve sonraki nesillere orijinalitesi korunarak aktarılabilmesi amacıyla telif edilen eserlerden biri de İbnü’l-Cevzî (ö. 597/1201)’nin Taḳvîmu’l-Lisân adlı eseridir. Bu çalışmada İslamî ilimlerin hemen her dalındaki çalışmalarıyla tanınan Hanbelî âlimi İbnü’l-Cevzî’nin Taḳvîmu’l-Lisân adlı eseri özelinde Arap dilinin hicrî altıncı yüzyılda Irak Arapçası üzerindeki yansımaları ele alınmıştır. İbnü’l-Cevzî, Ebû Mansûr el-Cevâlîkî (ö. 540/1145) gibi dönemin büyük dil âlimlerinden ilim tahsil etmesi ve telif ettiği onlarca eser olması nedeniyle alanın otoriter isimlerinden sayılmıştır. Taḳvîmu’l-Lisân dil hatalarını ve tashihlerini konu edinen ilk eser olmamasına rağmen düzenli oluşu ve akıcı üslubu sayesinde bu sahada telif edilen eserler arasında hak ettiği yeri almayı başarmıştır. Eser, adından da anlaşılacağı üzere halkın yapmış olduğu yanlışları düzeltme hedefiyle kaleme alınmıştır. Sanıldığı gibi yerel, yöresel ağızlar ve lehçeler anlamına gelen Arap dilinin Ammice kullanımı hususu sadece günümüze mahsus bir olgu değildir. Bilakis Arapçaya dair kaynaklar ve eserler dikkatlice tarandığında durumun böyle olmadığı görülecektir. Ancak asırlar öncesinde de bazı lehçeler fasih kabul edilirken diğer bir kısmı, içerdiği tahrifat nedeniyle yanlış olarak kabul edilmiştir. Bu araştırmada o günün Arapçası ile günümüz Arapçası karşılaş-tırmalı olarak ele alınmış, bu sayede yüzyıllar önce yapılan İbnü’l-Cevzî’ye göre dil hatası olarak addedilen dil varyatlarının aynı şekilde günümüzde de tazeliğini koruduğu ortaya koyulmaya çalışılmıştır. Bunun yanı sıra hicrî altıncı asırda Ammice kabul edilen bazı kelimelerin günümüz modern Arapçasında fasih kelimeler olarak kabul edildiği gözlemlenmiş, bazen de tam aksine o dönemde fasih sayılan kelimelerin günümüzde Ammice olarak değerlendirildiğine dikkat çekilmiştir. Ortaya çıkan bu hakikat dilin dinamik ve değişken olma özelliğinden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call