Abstract
Nahiv ilminin temel esasları Hz. Ali (ö. 40/661)’nin teşvîkiyle Ebul-Esved ed-Duelî (ö. 69/688) tarafından konulmuştur. Arap dili gramerine dair yapılan çalışmaları ve problematiği ihtiva eden Nahiv ilmindeki en önemli husus, kelimelerin cümle içindeki yeri ve öge değerine göre son harekelerinin tespiti şeklince açıklanabilecek kelime i’rab’larının doğru şekilde bilinmesi ve irab kurallarının hatasız uygulanmasıdır. Araştırmanın konusu, Nahiv konularından Fucâiyye إِذَا’sının kullanımına dair Basra dil ekolü alimlerinden Sîbeveyhî’yle Kûfe ekolünün önde gelen isimlerinden el-Kisâî arasında yapılan ve Zünbûriyye meselesi olarak şöhret bulan tartışmanın analizi ve değerlendirmesidir. Arap dili gramerinin iki temel ekolü olan Basra ekolüyle Kûfe ekolü arasında zaman zaman tartışmalar görülmüş, bununla ilgili çeşitli eserler kaleme alınmıştır. Bu tartışmaların en önemlilerinden biri de Basra ekolüne mensup Sîbeveyhî’nin Kûfe ekolünden el-Kisâî’yle yaptığı bir oturumdur. “el-Mes’eletü’z-Zünbûriyye” olarak isimlendirilen bu tartışmanın sonucunda Sîbeveyhî, el-Kisâî karşısında hâzırûn tarafından mağlup kabul edilmiştir. Tartışma sırasında karar mercii konumundaki katılımcıların hepsinin Kûfe ekolünü benimsemiş kişiler olması, tartışmanın sonucunda şahitlikleri kilit rolü üstlenen bedevi Arapların el-Kisâî tarafından önceden hazır edilmesi, el-Kisâî’nin tartışma esnasında konuyu fucâiyye إِذَا’sı üzerinde yoğunlaştırıp yanında getirdiği bedevi Arapların şahitliğine başvurması gibi hususlar, ayrıca Sîbeveyhî gibi ileri gelen bir Nahiv âliminin haklı olduğu halde haksız duruma düşürülmesi sonucunda üzüntüsünden hastalanması ve bu hastalığı sebebiyle de vefat etmesi, söz konusu tartışmanın Arap Edebiyatı tarihinde kara bir leke olarak kaynaklara geçmesine neden olmuştur. Bu bakımdan Zünbûriyye meselesi, özelde Arap Edebiyatı tarihçileri, genelde ise İslam Medeniyeti tarihçileri açısından analiz edilmesi ve değerlendirilmesi gereken önemli bir konudur. Çalışmanın ilk kısmında hilâf, nahiv ekolleri ve özellikle nahivde meşhur olan iki ana ekol ve mensupları konu edilmiştir. Sonrasında ise Zünbûriyye meselesi ele alınmış ve konu hakkındaki görüşler değerlendirilmiş, tartışmanın sonucunun kritiği yapılmıştır.
Talk to us
Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have
Similar Papers
Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.