Abstract

Hadislerin yazımının başlangıcına dair tartışmalar, hadis tarihi açısından önemli tespitlerin üzerine inşa edileceği bir zaman dilimini saptamaya imkân tanıması bakımından oldukça önemlidir. Özellikle bu konuda lehte ve aleyhte delil olarak kullanılabilecek birtakım rivayetlerin bulunması, bu tartışmayı daha da anlamlı kılmaktadır. Öyle ki hadise duyulan ilgi, hadis tarihinin erken dönemlerinden itibaren bu ilmin gerek sözlü gerekse yazılı nakline dönük çabaları beraberinde getirmiştir. İlk dönemlerden itibaren yazıdan ziyade hafızaya olan güven geleneğinin bir sonucu olarak belli bir müddet hadis yazımına karşı bir refleksin varlığını koruduğu kaydını koymakla birlikte hadis yazma faaliyetlerinin ilerleyen süreçte büyük ölçüde tatbik sahası bulduğu ve sözlü geleneğin yerini yazılı kültüre bıraktığı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda yazılı rivayete yönelik çabalar, zamanla hadislerin muhafazasında ve naklinde yazının hâkim unsur olarak ön plana çıkmasını sağlamıştır. Bu minvaldeki çabalardan biri de hoca ile talebe arasında başlayan ve süreç içerisinde yaygınlaşarak entelektüel bir ilgiye dönüşen imlâ faaliyetleridir. İmlâ, rivayete konu olan malzemenin birtakım kurallara uygun olarak bizzat hocanın nezaretinde yazılması ve asıl nüsha üzerinden kontrol edilerek tashih edilmesi esasına dayanan güvenilir bir hadis tahammül yöntemidir. Hz. Peygamber (s.a.v) döneminde ilk nüvelerine rastlanan bu usûl, teknik anlamda 2. (8.) yüzyılla birlikte görülmeye başlamıştır. Bu asrın ortalarına gelindiğinde hız kazanan hadis imlâ faaliyetleri, hadis tahammül ve naklinin önemli araçlarından biri haline gelmiştir. 3. (9.) yüzyıldan itibaren oldukça kalabalık grupların ilgisine mazhar olan imlâ ameliyesi uzun müddet varlığını sürdürmüştür. Bu dönemlerde müstakil bir toplanma yeri belirlenmeyen imlâ oturumları mescid, çarşı, pazar, sokak ve caddelerde düzenlenmiş olup 5. (11.) yüzyılla birlikte kendi dönemlerinin ilim merkezleri olan medrese ve dârülhadîslerde yapılmaya başlanmıştır. Ayrıca bu süreçte devlet erkânının da hususî teşvikleri ile farklı bölgelerde inşa edilen bu tür ilmî müesseseler, toplanma yeri ve zamanı bakımından imlâ meclislerine daha sistematik bir hüviyet kazandırmıştır. Muhaddislerin yanı sıra halk nezdinde de hüsn-i kabul gören imlâ oturumları; Bağdat, Basra, Dımaşk, Medine, Kazvin, İsfahan, Herat, Merv ve Nişabur gibi çok sayıda bölgede akdedilmiştir. Bununla birlikte düzenlenen toplantılara sayıca geniş kitlelerin iştirak etmesi de hem toplum nezdinde imlâ faaliyetlerine yönelik entelektüel merakı artırmış hem de bölgenin hadis kültürüne zenginlik katmıştır. Bu bağlamda imlâ meclisleri, âlimlerden siyasetçilere kadar farklı toplum kesimlerini “hadis” ortak paydasında bir araya getirerek sosyal bir dokunun oluşmasını da temin etmiştir. Ayrıca hadislerin yazılı rivayetinde ve muhafazasında önemli bir rol oynayan bu yöntemle, erken dönemlerden itibaren çeşitli bölgelerde akdedilen geniş katılımlı imlâ toplantıları sayesinde hadis edebiyatında kayda değer bir literatür ortaya çıkmıştır. Öyle ki bu oturumlarda değişik tür ve çapta cüz’, meclis ve emâlî şeklinde isimlendirilen çok sayıda edebi eser meydana gelmiş; bu faaliyetler neticesinde hadis literatürüne ve hadis kültürüne önemli bir katkı sağlamıştır. 10. (16.) yüzyıla gelindiğinde ise imlâ faaliyetleri, dönemin ilim ve kültür anlayışındaki değişimin de etkisi ile kitaplara itimadın artması, hadislerin büyük ölçüde müdevven hale gelmesi ve hadis hâfızları ile şevkli talebelerin azalması gibi çeşitli nedenlerle eski önemini kaybetmiştir. Bu çalışmada muhaddislerin yanı sıra âlimlerden siyasetçilere kadar, toplumun hadise ilgi duyan hemen her kesimi üzerinde entelektüel bir merak uyandıran imlâ usûlünün tarihi serencâmı ele alınmış, imlâ faaliyetlerinin hadis kültür tarihine ve literatürüne yansımaları incelenmiştir.

Full Text
Paper version not known

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call

Disclaimer: All third-party content on this website/platform is and will remain the property of their respective owners and is provided on "as is" basis without any warranties, express or implied. Use of third-party content does not indicate any affiliation, sponsorship with or endorsement by them. Any references to third-party content is to identify the corresponding services and shall be considered fair use under The CopyrightLaw.