Abstract

İngiltere ve Almanya arasındaki siyasal mücadelenin bir sonucu olarak başlayan Birinci Dünya Harbi’ne, diğer devletler de kendi çıkarları ekseninde dâhil olmuştur. Bu kapsamda Osmanlı Devleti, son dönemde kaybettiği toprakları tekrar ele geçirmek ve eski gücüne kavuşmak amacıyla İttifak Grubu içerisinde Birinci Dünya Harbi’ne girmiştir. Osmanlı Ordusu Birinci Dünya Harbi’ne, elindeki harbe hazır durumda bulunan faal ve uçabilir vaziyette 6 tayyare ve bu tayyareleri kullanacak 6 pilot ile girmiştir. Bu kapsamda Osmanlı Başkomutanlığı, cephelerdeki havacılık alanındaki eksikliğini Almanya’dan temin ettiği tayyare, personel ve makinist ile gidermeye çalışmıştır. Bu kapsamda harbin seyri içerisinde Almanya’dan; 415 tayyare alınmış ve Osmanlı cephelerinde görevlendirilen 390 Alman pilot ve 1740 Alman makinist ile hava harekât görevleri icra edilmiştir. Bu sırada Alman Başkomutanlığından alınan izinle Osmanlı havacılığının başına Pilot Yüzbaşı Serno getirilmiştir.
 Birinci Dünya Harbi kara muharebelerine yönelik şimdiye kadar birçok çalışma yapılmasına karşın, hava gücünün kullanımı ve harbin sonucuna olan etkisi henüz yeterince araştırılmamıştır. Hâlbuki hava gücü cephe muharebelerinde; taarruz, keşif, bombardıman, beyanname atma ve malzeme nakli gibi yönleriyle harbin seyri üzerinde etkili olmuştur. Osmanlı Başkomutanlığı, harp devam ederken Almanya’dan temin ettiği tayyare, pilot ve makinistlerin bir kısmını da Sina-Filistin Cephesi’nde kullanmıştır.
 Bu çalışma, Sina-Filistin Cephesi’nin açılmasından harbin sonuna kadar geçen evrede, bölgede Osmanlı Devleti ile Almanya’nın havacılık alanında yaptığı iş birliğine arşiv belgeleri kullanılarak yer verilecektir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call