Abstract

Türklerin İslamiyeti kabulünden sonra yazılan ilk dönem eserlerin günümüze sınırlı sayıda ulaşması, özellikle Orta Asya coğrafyasında yazılmış henüz tespit edilen ya da edilecek her eseri, dönemin dil özelliklerini daha iyi anlayabilmek bakımından kıymetli kılmaktadır. Çalışmamızda, daha önce Ahmet Ateş tarafından varlığına dikkat çekilen ve 13. yüzyıl Doğu Türkçesi ile yazıldığı düşünülen bir Kur’ân risalesinin metni neşredilerek yazım, dil ve muhteva özellikleri açısından incelemesi yapılacaktır. Çalışmamızın konusu olan eser, İzmir Tire Necip Paşa Kütüphanesi 82 numarada kayıtlı olan bir mecmuanın 196a-197b sayfaları arasında bulunmaktadır. Söz konusu risalenin bulunduğu mecmuada yer alan ve Abû Nasr el-ǾIrâkî’ye ait olan el-İşâra bi-latîf isimli Arapça eserin istinsah kaydında 12 Zilkade 679/4 Mart 1281 tarihinde istinsah edildiği bilgisi bize bu risalenin de söz konusu tarihe yakın zamanlarda telif veya istinsah edildiğini düşündürmektedir. 4 babdan oluşan bu risale Kur’ân-ı Kerim’in sûrelerinin, âyetlerinin, kelimelerinin, harflerinin sayısı hakkındaki farklı görüşleri aktarmaktadır. Risaleyi dil açısından incelediğimizde 13. yüzyıl Türkçesinin öne çıkan dil özelliklerini taşıdığını görmekteyiz. Çalışmanın sonuna risalenin şimdilik bilinen tek nüshasının renkli görüntüleri eklenmiştir. Bu risalenin bulunduğu mecmuanın önemli bir yönü de Abû Nasr el-ǾIrâkî’ye ait olan el-İşâra bi-latîf’i 12 Zilkade 679/4 Mart 1281 tarihinde istinsah eden Ali b. Hüseyin el-Farâbî tarafından yazılan altı beyitlik Türkçe bir şiiri de içermesidir. Çalışmamıza bu şiirin metni, diliçi çevirisi ve renkli görüntüleri de eklenmiştir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call