Abstract

İş yaşamının ve bileşenlerinin hızla değiştiği çağımızda iş kazası ve meslek hastalığının ne olduğu hususu da yaklaşım farklılıkları barındırabilmektedir. Bu farklılıklar ise özellikle iş kazasından zarar gören işçi veya ölümü halinde yakınları açısından bazı mali sonuçlar doğurmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu teftiş yoluyla kusur tespitinde bulunduktan sonra hak sahiplerine ödeme yapmakta ancak zararın tümünü karşılamamaktadır. Rücu hakkına başvuran Kurum, tespit ettiği kusur oranına göre işveren ya da üçüncü kişiler hakkında idari takip başlatmakta ve alacağın yargı yoluyla tahsiline gitmektedir. Bu süreç, sigortalı/hak sahipleri, işveren ve kurum arasında ayrı hukuki husumetler doğurduğu gibi özellikle ölümlü vakalarda yaşanılan can kaybının gölgesinde uzayan bir yargılama sürecine neden olmaktadır. Oysa ki, sigortalıların ve hak sahiplerinin maruz kaldığı zararların zamanında ve bütüncül bir yaklaşımla telafisi gerekmektedir. Çalışmamız bu bağlamda rücu davası açılmadan önce Kurum tarafından işletilebilecek idari süreçlerin neler olabileceğine odaklanmıştır.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call