Abstract

Mes‘ûdî’nin ahbâr alanında günümüze ulaşan iki eseri bulunmaktadır. Müellifin tarih yazımında ahbâr, tüm ilimlerin kendisinden çıktığı ana membadır. Dolayısıyla siyasetten felsefeye, edebiyattan kültüre oldukça geniş bir sahayı kapsamaktadır. Bu sebeple Mes‘ûdî, “her bâbda başlıkta zikredilmeyen konulara” da yer verdiğini belirtmiştir. Ancak bunu gerçekleştirmek için, konu başlıklarıyla ilişkili meselelerin ele alınmasını mümkün kılacak bir üsluba ihtiyaç vardır. Mes‘ûdî bu ihtiyacı, edebiyat sahasında bir anlatı unsuru olan istitrâtı (ara söz) tarih yazıcılığına dahil ederek karşılamış; bu sayede ilgili gördüğü konuları metnin içerisine yerleştirmiştir. İstitrât vesilesiyle hem otobiyografik bilgilere yer verme hem de biyocoğrafya, sosyo-kültürel unsurlar, felsefî meseleler gibi pek çok konuyu içine alan kapsamlı bir metin inşa etme imkânına kavuşmuştur. Fakat müellifin üslubunda istitrâtın görevi bununla sınırlı değildir. Zira Mürûcü’z-zeheb’de bölümlerin içinde kullanılan istitratlar, et-Tenbîh vel’l-işrâf’a gelindiğinde bizzat bölüm olarak sunulabilmektedir. Abbâsîler ile Bizans arasındaki esir değişimlerini inceleyen ara söz de böyledir. Bu makalede Mes‘ûdî’nin istitrât kullanımının seyrini takip etmek için; öncelikle müellifin bu üsluba sıklıkla yer verdiği eseri Mürûcü’z-zeheb’deki örneklerden hareketle, mezkûr usulü hangi amaçlarla kullandığına dikkat çekilecektir. Akabinde esir mübadelelerini inceleyen et-Tenbîh ve’l-işrâf’taki bölüm, söz konusu metodun gelişimi bağlamında değerlendirilecektir.

Full Text
Published version (Free)

Talk to us

Join us for a 30 min session where you can share your feedback and ask us any queries you have

Schedule a call