Amaç: Korona virüs hastalığı (COVID 19) 4,5 milyondan fazla insanın ölümüne sebep olmuş küresel bir halk sağlığı sorunudur. Bu çalışmada, yataklı servis ve yoğun bakım ünitesinde tedavi alan COVID-19 hastalarının tiyol ve iskemi modifiye albumin (İMA) düzeylerinin, hastaların mevcut klinik durumu ve hastalığın seyri ile olan ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Materyal ve metod: Bu çalışmaya, PCR testi ile pozitif olduğu doğrulanmış, COVID-19 enfeksiyonu tanısı alan 300 hasta dahil edilmiştir. Hastalar tedavi edildiği birim esas alınarak iki gruba ayrılmıştır. Bu hastaların 160’ı serviste (grup 1), 140’ı yoğun bakım birimlerinde (grup 2) tedavi edilmiştir. Hastaların numunelerinde tiyol, İMA, CRP, ferritin ve lenfosit düzeylerinin ölçümü gerçekleştirilmiştir. Bulgular: Gruplar karşılaştırıldığında grup 2’nin tiyol düzeyleri önemli derecede düşük bulunmuştur (p<0,001). Ayrıca grup 2’nin İMA düzeylerinin, grup 1’e göre anlamlı düzeyde yüksek olduğu gözlenmiştir (p<0,001). Diğer laboratuvar testleri değerlendirildiğinde, grup 2’nin CRP ve ferritin düzeyi yüksek (p<0,001), lenfosit sayısı ise düşük (p<0,001) olarak belirlenmiştir. Tiyol düzeyleri ile CRP, ferritin, lenfosit ve İMA düzeyleri arasında anlamlı korelasyon saptanmıştır (sırasıyla r=-0,58; p<0,001, r=-0,41; p<0,001, r=-0,32; p<0,001, r=-0,39; p<0,001 ). Ayrıca İMA düzeyleri ile CRP, ferritin, lenfosit ve tiyol düzeyleri arasında anlamlı korelasyon gözlenmiştir (sırasıyla r=0,19; p=0,02, r=0,18; p=0,043, r=-0,15; p=0,047, r=-0,39; p<0,001). Sonuç: COVID-19 hastalarında güçlü bir antioksidan olan tiyol düzeyinin azalması, oksidatif strese sebep olan mevcut inflamatuvar süreçten kaynaklanmakla beraber tromboza sekonder gelişen iskemik şartlara bağlı oksidatif stresin etkisi ile de ortaya çıkmış olabileceğini düşündürmektedir. Dolayısıyla inflamatuvar sürecin ve trombotik olayların daha şiddetli olarak gözlendiği yoğun bakım hastalarında İMA düzeylerinin artması, tiyol düzeylerinin azalmasını destekleyecek niteliktedir. Sonuç olarak yataklı serviste ve yoğun bakım ünitesinde tedavisi gerçekleştirilen COVID-19 hastalarının tiyol ve İMA düzeylerinin belirlenmesi, hastaların mevcut klinik durumu ve hastalığın seyri hakkında yardımcı olabilecek bir potansiyele sahip olduğunu düşündürmektedir.